İstanbul‘daki canların çığlığı dinmemişken, aynı saatlerde ABD NASA Uzay Merkezi  50 yıl sonra Ay’a gitmek üzere uzaya  kapsül attı. 2025‘de Ay üstünde ‘’yerleşim‘’planlanıyor. Hedef, Mars’a adım atmak. Bu program uygulanadursun, COP 27 Dünya İklim Zirvesi ‘‘parasal kaynak yokluğu‘’ndan sonuçsuz dağıldı.

1958‘de kurulan NASA ‘’sınırsız kaynak‘’ kullanmasıyla  bilinir,nedeni açıktır : 

Soğuk Savaş döneminde Rusya uzay araştırmalarında yol alınca ABD Cumhurbaşkanı Kennedy 1961’te Kongre’ye ‘’En geç 10 yıl içinde Ay’a çıkacağız’’ mesajını verdi. NASA büyük bütçe kullandı  ve 1969’da Ay’a inildi.

Soğuk savaşın tırmandığı Başkan Reagen’in  1981-1989 döneminde ABD yeniden uzaya egemenlik sevdası yaşar, Ay’a inilir. Toplanan taşlar ‘’uygarlık armağanı‘’ olarak ülke başkanlarına dağıtılır.

2020’de NASA fiilen özelleştirilir. İşler Tesla’cı Musk’a verilir.  Musk  ‘’Yeni Uygarlık ‘’ olarak tanımladığı  Mars uçuşu için  74 Milyar $’lık fon alır,  ancak  veto edilir, Space X roketine hibe para alamaz.

Ukrayna savaşı sonrası NASA uzay  programını  hızlandırır.  

Yeni programın adı Artemis…

Artemis, önceki programa adını veren Apollon Tanrısının ikiz kardeşi. En güzel örneği İzmir Efes Müzesi‘nde. Homeros’un dizelerinde ‘’bereket’’i simgeler. ABD’li dostlarımız nedense onun ‘’ışık ve güneş‘’ tanrıçası olma  özelliklerini  temel almışlar.

‘’Artemis’’ simgesi yersiz değil….

Ay’da yerleşikler ‘’siyahi’’ ve ‘’kadın’’lardan seçilecek, pozitif ayırımcılık uygulanacak.

2015-2025 dönemi harcaması 93 milyar $.  Savaş aletleri endüstrisinin  güçlü ismi  Lockheed Martin yapımı olan Orion kapsülü önce insansız deneme yapacak.  2025’de de siyahi  kadınlardan oluşan ay yerleşimi planlanıyor.   

Bunlar‘’Mars Yolculuğu‘’nun provası.NASA’nın tezi ‘’Mars’ta yaşam düşündüğümüzden daha erken bir aşamada  mümkün ‘’.

NASA ile Elon Musk arasında bir hedef örtüşmesi var…Yakında NASA etkinliklerinin özelleştirilmesini ve  Musk’a bu projenin ‘’anahtar teslimi’’   verilmesini bekleyin.

NASA’nın bu hafta fırlattığı Orion kapsülü,  Mısır’daki  COP 27 Dünya İklim Zirvesi günlerine denk geldi. Konferans  ‘’fon’’ bulamadan dağıldı. Dünya  silah harcamalarının kütüğünü tutan  SİPRİ ise 2022’de 2 Trilyon $’lık silah harcaması  hesaplıyor.

Sonuçlardan belli:  Rusya’nın Ukrayna  topraklarına girdiği Şubat ayından bu yana 200.000 asker ve Ukrayna’nın 40.000 sivili öldürülmüş. Oysa Rusya‘nın Afganistan’ı işgal ettiği 10 yıl sürede  kaybı 50.000 askerdi.

Sadece silah harcamaları değil, silahların niteliği de sıçrama yaptı…

Daha hızlı / daha seri / daha etkin  öldürüyorlar.  

Şair Refik Durbaş’ın  dizeleriyle  ‘’Elim sanata düşer usta / Dilim  küfre,yüreğim acıya / Ölüm hep bana  bana, bana mı düşer usta ? ’’

Sorun çözümsüz değil, insanlar yaşamak ve ölmek arasında tercih  yapamıyor.

  Yaşar Kemal Usta Ağrı Dağı Efsanesi‘nde diyor ki: Vakt erişti gibime gelir. Şu halka bir çare bulamazsak hepimizin kellesi gider.Yarın zulmü bahane ederler, öbürsü gün vergiyi, öbürsü gün sarayımızı, öbürsü gün ekmeği…Ve birikirler birikirler…Yüz bin yılın öfkesi  ve de acısıyla…Şimdiki gibi sessiz birikirler.Ve bu kalabalığa güç yetmez.