Dere yataklarına, fay hattını geçtiği yerlere ev yaparız daha sonra adını kader koyarız. Doğru, deprem ülkemizin bir kaderi ama yaşanan felaketler bu ülkenin kaderi olmaz, olmamalıdır. Ülkemizde depreme dayanıklı binalar inşa edersek, dere yataklarına, fay hatlarının geçtiği yerlere ev yapmaz ve dünden bugüne 40’ı bulan imar affını artık bu ülkede yapmazsak; bu felaketlerle de karşılaşmaz, can kayıpları yaşamaz, ülke ekonomisinin kaynaklarını heba etmeyiz. Sözümüz dünden bugüne ülkemizde sorumluluk almış tüm iktidarlaradır. Oy alacağız diye yeni felaketlere yol açmayalım. Dere yataklarına ve fay hatlarının geçtiği yerlere, tarım arazilerine kentler kurdurmayalım. Ülkemizde imar aflarını bir daha açılmamak üzere rafa kaldıralım. Canlarımız ölmesin, ülke ekonomisinin kaynakları heba olmasın. Devlet; inşaatlarda kullanılacak malzeme kriterlerini açıklasın, bu kriterlere göre inşaat yapmayanlara ruhsat verilmesin, canlar ölmesin, felaketler yaşanmasın. Eline 3-5 kuruş geçiren müteahhit olmasın. Müteahhit olmanın da bir kriteri olsun. Riskleri azaltacak tedbirleri almaz isek üzülerek söylüyorum daha çok canlar yanar, felaketler olur. Bir şaman sözünde olduğu gibi; ‘Ders, siz öğrenene kadar devam eder.’ Daha kaç deprem yaşamamız gerekiyor, gerekli dersleri almamız için?

Geciken EYT kredisi nakit krizi yarattı

EYT kredilerindeki gecikme, yüklü kıdem tazminatlarıyla karşı karşıya kalan işletmeleri zorda bıraktı. Kredi tahsislerinin ise son aşamaya geldiği öğrenildi.

“Emeklilikte yaşa takılanlar” (EYT) düzenlemesinin yürürlüğe girmesiyle birlikte emeklilik işlemlerine başlayan hak sahibi çalışanların tazminat alacakları, çok sayıda işletmede nakit ve ödeme telaşına yol açtı

KGF yetkilileri ise gecikmenin, ilgili protokolün imza sürecinden kaynaklandığını bildirdi. Prosedürlerin tamamlanma aşamasına geldiğini belirten kaynaklar, tahsislerin son aşamaya geldiğini bildirdiler.

HAFTANIN SÖZÜ

Risk almaktan ve yeni şeyler denemekten korkmayın.

En çok öğrendiğimiz ve büyüdüğümüz şey başarısızlıklarımızdır.