Karadeniz'in tipik olarak yağışlı ve serin iklimi, Akdeniz iklimi ile yer yer yer değiştirmeye başlamıştır. Bu durum, özellikle fındık gibi bölgenin önemli tarım ürünleri üzerinde önemli etkilere sahip olabilir.

Fındık, Türkiye'nin en önemli tarım ürünlerinden biri olarak ekonomiye büyük katkı sağlamaktadır. Ancak, fındık üretimi büyük ölçüde iklim koşullarına bağlıdır. Karadeniz ikliminin değişmesi, fındık üretimini olumsuz etkileyebilir ve sektör üzerinde ciddi zorluklara neden olabilir.

Akdeniz iklimi, genellikle daha sıcak ve kuru bir iklimdir. Bu durum, fındık yetiştiriciliği için uygun olmayabilir çünkü fındık ağaçları genellikle nemli ve serin iklimleri tercih eder. Akdeniz ikliminin hakim olması, fındık yetiştiriciliği için uygun olmayan alanların artmasına ve verimlilik kayıplarına yol açabilir.

Ayrıca, iklim değişikliği fındık üretimini olumsuz etkileyebilecek diğer faktörlerin ortaya çıkmasına da neden olabilir. Bunlar arasında artan kuraklık riski, hastalıkların yayılması ve zararlı böceklerin artması gibi faktörler yer almaktadır. Bu durum, fındık üreticilerinin daha fazla mücadele etmelerini gerektirecek ve sektörün karşılaştığı zorlukları artıracaktır.

Ancak, bu zorluklarla başa çıkmak için çeşitli önlemler alınabilir. Fındık yetiştiricileri, daha dayanıklı fındık çeşitlerini tercih edebilir, sulama sistemlerini geliştirebilir ve iklim değişikliğine uyum sağlamak için yeni tarım uygulamalarını benimseyebilirler. Ayrıca, hükümet ve tarım kuruluşları da fındık sektörünü desteklemek ve iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek için politika ve programlar geliştirebilirler.

Sonuç olarak, Karadeniz'den Akdeniz'e geçişin fındık sektörü üzerinde önemli etkileri olabilir. Ancak, uygun önlemler alındığında ve sektörün adaptasyon kapasitesi artırıldığında, fındık üretimi ve sektörün sürdürülebilirliği korunabilir. Bu nedenle, fındık sektörünün geleceğini güvence altına almak için iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve uyum sağlamak önemli bir öncelik haline gelmelidir.

HAFTANIN SÖZÜ

‘Bulmak için aramak, başarmak için denemek ve ulaşmak için de yürümek  gerekir’