Ülke ekonomisinin önünde çok büyük zorluklar var. Siyasette yaşanan belirsizlik, ülke ekonomisine önemli zararlar verdi. Şimdi, belirsizlik ortadan kalktı. Şimdi; milletimiz yeniden başkan olarak seçtiği, büyük yetkiler verdiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan artık mazeretsiz ekonomik anlamda verdiği sözleri hızlı bir şekilde yerine getirmesini haklı olarak bekliyor. Milletimiz, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan defalarca girdiği seçimlerden CHP’yi iktidar yapamadığı için artık değişimin sağlanmasını ve siyaseti bırakmasını partinin önünü açmasını değişimi sağlamasını istiyor. Aslında bu sadece CHP için değil, ülkemizdeki tüm partilerin tüzüğüne, bir genel başkan partisini 3 seçimde iktidar yapamıyorsa istifa emeli ve hem partinin önünü açmalı ve yeni yüzlerin siyasete girmesine vesile olarak demokrasinin gereğini yapmalıdır maddesi eklenmeli. Cumhurbaşkanı halkın oylarıyla 2. tura niçin kaldığının, 85 milyonun verdiği mesajı çok iyi analiz ederek, kendisine oy veren vermeyen tüm kesimleri ülkemizin birliği ve beraberliğini artırmak adına kucaklamalıdır. Seçimleri kazandıktan sonra bugün 85 milyon kazandı söylemleri ülkemizin birliği ve beraberliği açısından büyük önem arz emektedir. CHP ise ana muhalefet olma görevini sürdürecek. Özellikle muhalefetin önümüzdeki günlerde nasıl şekilleneceği, milletin verdiği değişim mesajını alıp almadığını hep beraber göreceğiz. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, milletin mesajını alarak 12 kere girdiği ve kaybettiği seçim sonuçlarını görerek, ülke demokrasisi açısından siyaseti bırakmalı ve milletin mesajını aldığını göstermelidir. Milletin iktidara ve muhalefete verdiği mesajlar açıktır. Ülkemiz ekonomisi açısından iktidar cephesinde ekonomi yönetimi ve politikalarının nasıl şekilleneceği çok daha önemli bir konu başlığı olarak önümüzde duruyor.

Ekonomi çevreleri; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 2021 Mart ayından itibaren ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ inancıyla uygulamaya aldığı ‘enflasyona meydan okuyan’ faiz politikasını sert bir şekilde değiştirmesi beklemiyor. Şimdi iş dünyasının ekonomi basınına yansıyan mesajlarını tekrar hatırlatalım:

Seçim atmosferinden çıkan Türkiye’de gözler şimdi yeni dönemin kadroları ve uygulanacak ekonomi politikalarında. İş dünyasının tüm sektör temsilcileri seçimlerin ardından yatırım, üretim, istihdamı önceleyen reformların hayata geçirilmesini bekliyor.

Cari açık ve enflasyonla mücadele edilmeli

1-Cumhuriyetimiz’in ikinci yüzyılına girerken, yatırım, üretim, istihdamı önceleyen reformlar hayata geçirilmeli.

2-Ekonomiye odaklanmalı, denge ve istikrar yeniden sağlanmalı

3-İki kronik mesele, yüksek enflasyon ve cari açıkla ivedilikle mücadele edilmeli

4-İhracatı artırıp, ithalatı kontrol için yerli hammadde üretim planlaması yapılmalı

5- Yüksek maliyetler dizginlenmeli, yatırımları arttıracak destekler devreye alınmalı

6-Yüksek teknolojili ürün ihracatını artırmalı, sürdürülebilir büyüme koşulları sağlanmalı

7-İhracatçıların rekabetini olumsuz etkileyen döviz kurlarındaki baskı kademeli kaldırılmalı

8- Kredi faizleri yüksek ve erişimi zor.

İş dünyasının krediye ulaşabilmesinin yolu açılmalı

9-Enerji fiyatları Türk ihracatçısının rekabetçiliğini artıracak seviyelere düşürülmeli

10 Öngörülebilirliği sağlayacak adımlar hızla atılmalı, ülke rekabetçiliği üst seviyelere taşınmalı

 11 Tüm ücretlerde asgari ücrete kadar olan tutar vergi dışı bırakılmalı, sosyal refah artmalı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Mayıs gecesi yaptığı konuşmada, “Güven ve istikrar çok önemli. Güçlü bir ekonomi yönetimini bu iki kavramın üzerine kuracağız. Uluslararası itibara sahip bir finans yönetimi, yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarlıyoruz. Sanayiden enerjiye her alanda giderek artan üretim gücümüzün sağladığı imkânları, herkesi şaşırtacak yeni bir ekonomik atılımın lokomotifi haline getireceğiz” dedi. Evet, şimdi tüm kesimler Cumhurbaşkanından yeni dönemde söz vermiş olduğu gibi aldığı büyük yetkiyle seçim öncesi verdiği sözleri yerine getirmesini ekonomiyi rahatlatmasını bekliyor. Evet, ülkemizde artık gerçek gündem ekonomi olmalıdır.

Haftanın sözü: Cesaret bazen seçtiklerin değil vazgeçtiklerindir.