Haftaya dolar, euro ve altındaki yükselişler damgasını vursa da Karadeniz Bölgesi’nde bu aylarda özellikle fındık ve çay konuşulur. Çünkü bölgede bu tarımsal ürünlerinden giren sıcak para ekonomiyi ayakta tutmaktadır. 2020 yeni sezonu öncesi açıklanan fındık fiyatlarına üretici kesimi başta olmak üzere ihracatçı ve sanayicilerin, Ticaret ve Sanayi Odası başkanları ile borsa başkanlarının ve Ziraat Odaları başkanlarının Cumhurbaşkanına teşekkürlerini iletmeleri uzun yıllar sonra tüm paydaşların mutlu olduğunun göstergesidir.

TMO’nun 2019 Fındık Raporu’nu tüm paydaşların iyi okuması lazım

Şimdi gelelim Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nun fındık raporuna. Biz TMO raporunda belirtildiği üzere markalaşmanın ve fındıktan daha fazla katma değer yaratmanın gerekliliği konusuna geçmeden önce bizim için önemli olanın fındık üreticisi, sanayicisi, ihracatçısı, fabrikacısı ve manavının olduğunun bir kez daha altını çizelim. Dolayısıyla, ülkemize daha fazla döviz getirme adına tüm paydaşların Tarım Bakanlığı ve TMO ile beraber her sezon öncesi alınacak tedbirlerin konuşulduğu Ulusal Fındık Çalıştayı’nın düzenli olarak yapılmasının faydalarını görmeye başladığımızı da ifade etmek isterim.

Bu yıl virüsten dolayı çalıştay yapılamadı ancak paydaşların görüşleri Tarım Bakanlığı’na ve TMO’ya ulaştı. Şimdi TMO’nun yayınladığı rapordaki eksiklikler mutlaka tamamlamalı ve bu raporu çok dikkate almalıyız. Ofisin başında sahayı gezen fındık sektörünü çok iyi bilen tüm paydaşların da saygı duyduğu başarılı bir genel müdür var. Bu başarının her yıl katlanarak artmasında sayın Ahmet Güldal’ın büyük payı olduğunu sahada hep gözlemledik. Şimdi raporun en önemli yerlerine göz atacak olursak; TMO, hazırladığı Fındık Sektör Raporu'nda işlenmiş fındık ürünlerinin promosyon faaliyetlerinin artırılması ve markalaşma yoluna gidilmesi gerektiği, fındıkta daha fazla katma değer yaratılması, lisanslı depoculuğun fındığın dikildiği her yerde olması gerektiğine vurgu yapılmış ve fındığın ağırlıklı olarak çikolata sanayinde kullanılmasının önemine dikkat çekilmiş.

 DOKAP

Merkezi Giresun olan DOKAP, Yusuf Mengi başkanlığında Doğu Karadeniz Bölgesi’nde başta turizm ve tarım olmak üzere çok önemli projelere imza atmaya ve bölgeyi kalkındırmaya devam ediyor. DOKAP Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7 Eylül 2016 tarihli ve 2016/9140 sayılı kararnameye göre Artvin, Bayburt, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Samsun ve Trabzon illerinden oluşan DOKAP BKİ görev alanına daha sonra Tokat ili de ilave edilerek il sayısı dokuz olmuştu. Son olarak görev alanına Amasya ve Çorum’da eklenerek DOKAP görev alanına giren il sayısı 11 oldu. Evet… Biz de Karadeniz Ekonomi Gazetesi olarak bölge kalkınmasında önemli bir rol üstlenen ve başarılı çalışmalar ortaya koyan DOKAP başkanı Yusuf Mengi’yi ve ekibini kutluyoruz.

Manşet

Haftanın manşetine gelince;  mükelleflerin KDV iadesi için beklediği tutarın 165 milyar liraya ulaştığını görmek gerçekten ürkütücü geldi bize. Eski parayla 165 trilyon liradan bahsediliyor. Keşke her şey bir an önce yoluna girse ve o para önemli bir kaynak olarak piyasalara aktarılabilse.

Yaşayan asırlık çınar

"Küçük Hasan" lakabıyla anılan Hasan Çebi tarafından 1930 yılında Ordu'da kurulan Çebi Fındık, bugünlerde 90 yaşına ulaşmanın coşkusunu ve mutluluğunu taşıyor. Yöre insanı yaşadığı dönemin saygın ve yardımsever girişimcisi olarak hatırlamaktadır dede Hasan Çebi’yi. Ondan bayrağı devralan ikinci kuşak Murat Çebi ve üçüncü kuşağı temsil eden Hasan ve Ali Çebi kardeşler de aynı şekilde anılır ki; dedelerinin kurduğu güven, kalite ve istikrar anlayışı ile işletmeyi emin adımlarla büyütmüşler ve fındıkta asırlık marka olmayı sürdürmüşlerdir. Tabi ki işletmenin İstanbul ayağındaki Beyza hanımı da unutmamak gerekir. Çebi Fındık, ihracat, yurtiçi satış ve pazarlama faaliyetlerini desteklemek ve geliştirmek üzere, 2013 yılında İstanbul Şubesi'ni açmıştır. Daha nice yıllara diyelim…