27.09.2024

TMO kokarcalı döneme hazır olmalı

Dünyanın en fazla fındığını üreten Türkiye’de 2 yıldır kokarca fındık rekoltesine etki eder hale geldi.

Uzun yıllar bu tehlikenin geldiğini Gürcistan’da ve İtalya’da sonuçlarının ağır olduğunu yazdık. Ancak maalesef ülkemizde çukura düşmedikçe, kaza yaşanmadan tedbir almama hastalığı devam ettiği için bunun bedelini başta üreticinin ve ticaret kesiminin ödemeye başladığı günlerden geçiyoruz. TMO  ülkemizde üreticinin kara gün dostu olarak bilinir. TMO yönetim kurulu başkanlığını uzun yıllardır başarıyla yapan Ahmet Güldal yapıyor. Ahmet Bey tüm sektörlerde sahaya hakim, sahayı gezen, olup biteni yakından izleyen iyi bir devlet adamıdır. 2 yıldır kokarca konusunda üretici mağdur. Bu mağduriyet üretim maliyetleriyle, kokarcayla kaldıramaz hale gelmiştir. Eğer kokarcada istenilen mücadele sağlanamaz ise üretici bahçeye girmez, bunun bedeli başta üreticiye, ticaret gurubuna ve ülke ekonomisine ağır olur. Önümüzdeki 5 yıl bu kokarca tehlikesi Türk fındık sektöründe etkili olacağı gerçeğini öngörerek eylemleri ortaya koymalıyız. Fındıkta mutlaka üreten kesimi ve Türk fındık sektörünü koruyan yeni bir fındık yasasına ihtiyaç bulunmaktadır. TMO şimdiden üreticiye kokarcayla mücadeleden sonra ortaya çıkacak tabloya sahip çıkacaklarını, üreticinin yanında olduklarını   açıklamalıdır. Aksi takdirde üreten kesim üretmekten vazgeçerse bu fındık bahçeleri, tarım alanları sözleşmemeli tarımla uluslararası şirketlerin eline geçer. Kendi gücümüzü kullanmadığımız sürece kaybeden Türk tarımı olacaktır. Bugün fındıktan ülkeye 2 milyar dolar döviz girdisi sağlandığı için mutlu olurken bizden fındığı alan fındığın en büyük alıcısı fındıktan 17 milyar Euro kazanıyor. Fındıkta mutlaka güçleri birleştirmeli ve katma değerli ürünlerle fındığı ihracat etmeye başlamalıyız.

Fındıkta mutlaka 2844 sayılı fındıkta dikim sahalarının sınırlandıran yasa hayata geçirmeli, mevcut dikim sahalarında verimlilik artırılmalıdır. Bölgemiz fındık üreticilerinin yetiştiricilik sorunlarından daha fazla pazarlama sorunları vardır. Fındık ürününün tüm tarafları, rekolteden maliyete fiyat oluşumuna kadar birlikte hareket etmek zorundadırlar. Bu konulardaki dağınık görüntü ürünün tüm taraflarına zarar vermektedir. Fındık tarımındaki en önemli sorunlarından bir tanesi de özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki fındık bahçelerinin ekonomik ömrünü tamamlamış olmasına rağmen gençleştirme işleminin yapılmamasıdır. Verim düşüklüğünün en önemli nedenlerinden biri olan bu konu ile ilgili üreticinin yönlendirilerek gerekli değişiklik yapılmalıdır. Ayrıca ülkemizde ve bölgemizde pazarlamada en önemli etkenlerden biri fındığın yetiştiği her yerde lisanslı depoların mutlaka hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Fındık sektöründe kapasite fazlası bulunmaktadır. Artık ürüne yüksek katma değer kazandıracak çikolata tesislerin kurulması, mevcut sermayedarın ve dışarıdan gelecek sermayedarların bu bölgelerde yatırım yapmayı karlı görmesine bağlıdır. Bir üretim faktörü olan “Sermayenin getirisi “Kârdır”. Bir yatırım bölgesine, yatırım yapılabilmesi oraya yatırım yapmayı kârlı hale getirecek alt yapı eksiklerinin giderilmiş olması ile yakından ilgilidir. Makroekonomik istikrarsızlıklar, döviz kurlarındaki dengesizlik, girdi maliyetlerinin yükselmesi ve piyasanın sürekli speküle edilmesi, serbest piyasa mekanizmasının sağlıklı bir şekilde işleyememesi gibi yapısal sorunlar fındık piyasasını olumsuz etkilemektedir. Fındık sektöründeki sanayi kuruluşları bu makroekonomik olumsuzluklardan etkilenirken birçoğu kapasite küçültmüş, atıl kapasiteyle çalışmak durumunda kalmıştır. Uygulanan devlet teşvikleri sanayinin sorununu çözememiş aksine rekabet gücünü olumsuz etkilemiştir. Sektörel ve bölgesel teşviklerin uygulanması gerekmektedir. Türkiye dünya fındık ticaretinin %70-75 ‘ini elinde bulundurmakta olup bu oran yıldan yıla düşme yönlü bir trend izlemektedir. Bunda ürünümüzün %60’lık kısmını natürel olarak satılıyor olması ve dünyanın başka ülkelerinde de fındık üretim ve sanayisinin genişlemesinin etkisi vardır. Fındık sektöründe sanayi yönlü gelişim ele alınırken sektöre yönelik özel teşviklerin uygulanması gerekmektedir. Evet, sonuç olarak çözümsüzlüğü çözüm olarak görmez isek önümüzdeki sorunların nasıl çözüleceği çok açık ortadayken kokarca konusunda ve diğer sorunlar konusunda artık zaman kaybetmeden fındığın merkezi olan Karadeniz Bölgesi’nde çikolatanın merkezi olacak politikaları ortaya koymalıyız.

 

HAFTANIN SÖZÜ

‘Gerçeklerden kaçınabilirsiniz, ancak gerçeklikten kaçınmanın sonuçlarından kaçınamazsınız’

Gerçeklerden kaçınmayınız!

Yazarın Diğer Yazıları

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar