11.01.2023
Bu devirde hiç kimseden Hz.Ömer'in adalet anlayışını ve Nuşirevan hassasiyetini beklemem ama ''Mülkün temeli'' denildiği gibi adaletin terazisinin herkes için hassas tartması gerektiğine inanırım.
Hukuk sistemimiz tartışmalıdır.
Ve bu tartışma yeni de değil üstelik.
Davalar uzuyor.
Kimi kararların vatandaşları mağdur ettiği de biliniyor.
Haksız yargılamalar sonucunda uzun süre ceza evlerinde ömür tüketenler olmadı mı?
Haksız yere zindanlarda çürüyenlerin hikayeleri ''Pardon'' adıyla film bile yapıldı.
Askeri mahkemelerdeki yargılamalarda bu ülkenin iki bakanıyla birlikte Başbakanı idam edildi.
Sonrasında, ''Üç sizden, üç bizden'' diye darağaçlarına 'fidanları' gönderdik ama bundan da ders almadık 12 Eylül döneminin faşist cuntacıları ''Asmayalım da besleyelim mi'' gibi iğrenç bir yaklaşımın etkisiyle ''Bir sağdan, bir soldan'' diyerek bu ülkenin gençlerini darağaçlarında sallandırdılar.
Binlercesi zindanlarda çürüdü.
Hatalarımızdan ders çıkaramıyoruz ama ve hala hata yapmaya devem ediyoruz.
İktidarlar, yargıyı bir sopa gibi kullanmaya çalışıyor.
Gerçek mi, değil mi bilmem.
Ve fakat.
Derslik niteliğinde olduğunu düşündüğüm için buraya taşımak istedim.
Gazneli Mahmut'a atfedilir bir hikayedir:
Bir ihtiyar Gazneli Mahmut'a gelerek, evine gelen birinin karısını taciz ettiğini anlatır.
Gazneli Mahmut, ''Sen şimdi git, o kişi geldiğinde bana haber ver'' der.
İhtiyar, Gazneli Mahmut'un tavsiyesine uyar ve birkaç gün sonra o kişinin geldiğini haber vermek için tekrar huzura çıkar.
Hikaye bu ya,
Gazneli Mahmut, ihtiyarın yatağındaki kişiyi yüzünü bile çeviremeden kellesini boynundan ayırır.
Sonra da ayağıyla kellenin yüzünü çevirir ve derin bir ''Oh'' çektikten sonra, ihtiyara dönerek ''Bana şimdi bir tas çorba getir'' der.
İhtiyar merak edip Sorar, ''Adamı sırtından vurdunuz, sonra da çorba istediniz, neden?'' diye sorar.
Bunun üzerine Gazneli Mahmut, ''Öldürdüğüm kişi oğlum da çıkabilirdi, yüzünü döndürüp böyle bir durumla karşılaşsaydım, kellesini alamazdım. İşte bütün bunları düşünerek üç gündür bir şey yemedim. Çorbayı da onun için istedim'' der.
Devlet, ''Senin suçlun çok kötüdür, benimkisi az kötüdür'' demeden, adalet terazisinin herkesi eşit tartması için gereken düzenlemeleri yapmak ve önlemlerini almak durumundadır.
Bırakın hukuka müdahaleyi, bunun olacağına dair, ihtimal bile şüyu vukuundan beter durumların oluşmasına neden olur ki;
Allah böylesi durumlardan ülkemizi ve adalet sistemimizi korusun.