29.11.2020

Cemal Yeşilyurt’un ardından

Güneş gazetesinde çalışırken tanımıştım ama Cemal Yeşilyurt’la yani onu tanıyanlardan yaşı ondan daha küçük olan bizler için Cemal Abi’yi, daha yakından tanıma fırsatını, Dünya gazetesinin Samsun Temsilcisi olarak atandığım 1992 yılından itibaren yakalamı

Güneş gazetesinde çalışırken tanımıştım ama Cemal Yeşilyurt’la yani onu tanıyanlardan yaşı ondan daha küçük olan bizler için Cemal Abi’yi, daha yakından tanıma fırsatını, Dünya gazetesinin Samsun Temsilcisi olarak atandığım 1992 yılından itibaren yakalamıştım.

Defalarca sohbetlerinde de bulundum, fabrikasında karavanayı paylaştığımız sofrasına da konuk oldum.

Covid 19 adı verilen o illetin ona da bulaştığını öğrendiğimde, yaklaşık 25 yıl önce by pass ameliyatı sonrası bedenini ele geçiren hastane mikrobunu nasıl yendiyse,  Covid 19’u da yener diye düşünmüş ve bunu oğlu Hikmet Yelşilyurt’a da söylemiştim.

Virüsle mücadelesi sırasında bilgi aldığım Hikmet Yeşilyurt’un son görüşmemizde ‘’Babamı eve çıkardık, Annem’in durumu biraz daha sıkıntılı olduğu için bir süre daha onu hastanede tutacağız ama Annem’in de sağlık durumu iyiye gidiyor’’ dediğinde, ‘’Cemal Abi yine başardı çok şükür’’ diye düşünmüştüm.

Ve fakat.

Önceki akşam gelen o acı haberle, onu tanımış herkes gibi yüreğimiz acıyla kavruldu.

Cemal Abi, işine tutkundu.

O hastane mikrobunun bedeninde oluşturduğu hasara ve işlerin sorumluluğunu alan evlatları Hikmet ve Fikret’in yanı sıra, onlarca profesyonele görev vermiş olmasına rağmen her gün fabrikasındaki ofisine gitmekten hiç vazgeçmedi.

Disiplinli adamdı.

Ve işini kurduğu ilk günün heyecanını, yaşamın son günlerine kadar hep taşıdı.

Tecrübelerini paylaşmaktan da hiç çekinmedi.

Dünya gazetesinde çalışırken, gazetede yazan ekonomi hocalarını dinlemek ister, deyim yerindeyse onlardan bilgi sağmaya çalışırdı.

Gazetenin, İş Bankasıyla ortaklaşa gerçekleştiği ‘’İş’le buluşmalar’’ konulu organizasyon için Samsun’a gelen zamanın İş Bankası’nın Genel Müdürü Ersin Özince’de Cemal Abi’yi görmek istemiş, toplantı öncesi Samsun  sanayisinin genel durumu hakkında ondan bilgi almıştı.

90’lı yılların başında demir- çelik sektöründeki işini büyütmek istiyordu.

Doğrusunu söylemek gerekirse Samsun demir- çelik sektörünü bilmiyordu ki, ‘’hangi iş kolunu doğru dürüst biliyoruz’’ dediğinizi duyar gibiyim.

O da doğru ama Cemal Abi, kardeşlerinden birinin yönetiminde Karabük’te faaliyet gösteren haddehane nedeniyle, sektörü iyi bilen sanayicilerden biriydi.

Tekkeköy’deki haddehanenin yası sıra, günümüzde Samsun OSB’de faaliyet gösteren ark ocağını kurarken önüne çıkan engelleri aşmak için yoğun bir mücadelenin işine girmişti.

Ark ocağının önündeki ilk ve en büyük engellerden biri enerji sorunuydu.

Ark ocağı denilen o yapının üretime geçeceği yıllarda tüketeceği elektrik enerjisi miktarı, Samsun kent merkezinin aydınlatma için kullandığı elektrik enerjisine denkti.

Küçük sanayide kullanılan elektriği taşıyan hat, ark ocağını çalıştırmaya yetmiyordu.

Rahmetli Mehmet Çebi’nin gayretiyle, Ayvacık’taki şaft sahasından OSB’deki ark ocağına kadar uzanan bir hat çekilmişti.

O hat sayesinde, ark ocağına yetecek büyüklükteki enerji nakli sağlanmıştı ama bu da yetmiyordu.

Cemal Abi, ark ocağında hammadde olarak kullanılmak üzere dünyanın birçok yerinden hurda demir getirmek istiyordu ama o yıllarda henüz özelleştirilmediği için Samsun Limanında işler çabuk yürümüyordu.

İzmir ve Haydarpaşa limanlarından sonra ülkemizin üçüncü büyük limanı olmasına rağmen Samsun limanında işler gerektiği gibi yürümüyordu, beklide yürütülmüyordu kim bilir.

Cemal Abi’den bu konuda onlarca şikayet dinlediğimi hatırlıyorum.

‘’Kendi limanımı yapacağım’’ dedi bir gün.

Yaptı da sahiden.

Yeşilyurt Grubu’nun ülkemizin ilk 500 büyük sanayi kuruluşları listesinin sürekli ilk yüz firma arasında yer alması, Cemal Abi’nin o hamleleri sayesinde olmuştur.

Son açıklamalarından biri ‘’Samsun’a 500 milyon dolarlık yatırım yapmaya hazırım’’ şeklinde olmuştu ama bu şehirde sanayi yatırımlarının önüne sürekli engel çıkarılmasından yakınıyordu.

Birçok toplantıda izlemiştim kendisini ama onunla aynı çatı altında katıldığımız son toplantı, SAMSİAD’ın Yelken Kulüp’te Dünya gazetesiyle ortaklaşa gerçekleştiği ortak akıl toplantısıydı.

Samsun ekonomisi konuşulurken, konu döndü dolaştı yine sanayinin önüne konulan engellerden biriydi.

O sıralar, yerli otomobil fabrikasının nerede kurulacağı henüz belli değildi.

Aralarında H.HALK gazetesinin de bulunduğu çok az sayıdaki Samsun sevdalısı, o fabrikanın Samsun’da kurulması gerektiğini söylüyordu ama şehrin ileri gelenlerinden bir tepki gelmediği için, sesimiz duyulmuyordu.

Yelken Kulüp’teki o toplantının sonlarına doğu söz alan Cemal Abi, ‘’Bin 500 dönümlük arazimi vermeye hazırım, yeter ki o fabrika Samsun’da kurulsun’’ demişti.

Bugün Of’taki baba ocağında ebedi yolculuğuna uğurlanacak ama Cemal Abi bir Samsun sevdalısıydı.

Samsunspor’un zor günlerinde can suyunu hep o vermeye çalışıyordu.

Hayırsever bir iş insanıydı ayrıca.

Samsun’da, bir işyerinde en çok işçi çalıştıran oydu.

Bu şehirden bir Cemal Yeşilyurt geçti.

Allah Rahmet eylesin.

Mekanın cennet olsun Cemal Abi.

Seni çok özleyeceğiz.

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar