6.11.2023
Ekim ayı enflasyonun geçen hafta içinde açıklanmıştı.
Enflasyon değerlendirmelerini daha önce günü gününe yaptığımız için Ekim ayı enflasyon verilerine dair değerlendirmemizi geciktirmiş olmamız nedeniyle öncelikle bunun farkına varmış okurlarımızdan özür dilerim.
Özellikle CHP'nin kurultay süreci nedeniyle gerek siyasal konjonktürdeki gelişmelere yoğunlaşmak ve gerekse gündemin aciliyet gerektiren diğer konularına yoğunlaşmak gibi nedenlerle verileri değerlendirme şansını ancak bugün bulabildim.
Veriler açıklandığında görüleceği gibi enflasyonun Ekim'de de hız kesmediği ve dolayısıyla dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın artmakta olan hayat pahalılığı karşısındaki çaresizliğinin sürdüğü anlaşılıyor.
Rahmetli Erdal İnönü'nün, yaklaşık 34 yıl önceki 89 yerel seçim kampanyası sırasında söylediği ve bir siyasal metafor olarak kabul edilen o veciz sözüne benzer şekilde hala limon gibi sıkılıyoruz yani.
Çünkü TÜİK verilerine göre bile ekim ayında yıllık enflasyon yüzde 61,36 olurken aylık enflasyon yüzde 3,43 olmuş.
Yine TÜİK'e göre Yurt İçi ÜFE de, yüzde 1,94, yıllık bazda yüzde 39,39 olarak gerçekleşmiş.
Buna karşın Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG)'a göre ise 12 aylık enflasyon yüzde 126,18 olarak açıklanırken, aylık bazda fiyatlardaki artış Ekim ayında yüzde 5,09 olmuş.
Rakamlarda anlaşılacağı üzere TÜİK ve ENAG verileri arasındaki büyük fark dikkatlerden kaçmayacaktır.
Her iki veri arasında bir uçurum var.
ENAG'ın verileri, TÜİK'in verilerini yine katlamış yani.
Vatandaşlar olarak hangi verinin dikkate alınacağı bizi bağlar elbette.
Verilerden teselli bulmak isteyenler, TÜİK verilerine göre kendilerince bir değerlendirme yapabilirler elbette ama bir taraftan kendilerine ''İki veri arasında neden bu kadar fark var?'' diye de soracaklardır diye düşünüyorum.
Enflasyon verileri için herkes kendi meşrebine göre bir değerlendirme yapabilir elbette ama veriler özellikle çalışanlar kadar emekliler için daha da önemlidir.
Çünkü özellikle emekli maaşlarına yapılacak zam oranı, o tarihlerde açıklanan enflasyon verileriyle paralellik oluşturuyor.
Mesela Haziran ayı enflasyon verisinin yüzde 50 olarak açıklanacağını varsayarsak, Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha öncekilere olduğu gibi ''Şu kadar fark da benden'' demez ise emekli maaşlarına yapılacak zam yüzde 25 olacaktır.
Varsalım bu ay yapılacak emekli maaş zammı için yüzde 61,36 olarak açıklanan TÜİK verisi dikkate alınmış olsa, maaş zammı da yüzde 30.69 olarak gerçekleşecekti.
Buna karşın, yüzde 126,18 olarak açıklanan ENAG verisinin dikkate alınması durumunda ise emekli maaşlarına yapılacak zam yüzde 63.09 olacaktı.
''ENAG verileri doğrudur'', buna karşın ''TÜİK verileri yanlıştır'' gibi bir değerlendirme yapamam çünkü gerek ENAG'ın ve gerekse TÜİK'in ölçüm kriterlerine dair bir bilgiye sahip değilim ancak, her vatandaş, fiyat artışlarının kendilerinde yaptığı etkinin ne kadar olduğunu zaten biliyor olmalı.
Bu durumda ''Herkesin enflasyonu kedine'' diyelim ve fiyat artışlarının yavaşlamasını ve hatta tamamen durmasını dileyelim.
Ve fakat.
Merkez Bankası, daha önce yüzde 58 alarak açıkladığı yıl onu enflasyon tahminini, yüzde 65 olarak güncellediğini dikkate aldığımızda fiyat artışlarının bir süre daha canımızı acıtacağı anlaşılıyor.