25.01.2023
Bugün itibariyle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü etkinliklerine dair kutlamaların üzerinden 16 gün geçmiş olacak.
Neydi 10 Ocak Gazeteciler Günü.
Ki;
Faşist cuntacılar adını değiştirene kadar Gazeteciler bayramı olarak kutlanıyordu 10 Ocak.
1961 Anayasasının sağladığı özgürlük ortamına dayanılarak gazetecilere özlük haklarını kazandıran 212 Sayısı yasanın kabulüne karşı çıkan 9 gazete patronu, üç gün boyunca gazetelerini yayınlamama kararı almışlardı.
Bir nevi protesto eylemiydi yani patronların yaptığı.
Gazeteciler ise patronların bu eylemine, ''Basın'' adıyla bir gazete yayınlayarak eylemle karşılık vermişlerdi.
''Eylem mi, al sana eylem'' denmişti yani.
Ki;
Gazetecilerin bu eylemi senin haber alman içindi aslında.
Tekrara düşeceğim belki ama yine de yazacağım.
Gazeteci kime denir:
Bu tarifi en iyi ve isabetli biçimde Rahmetli Uğur Mumcu'nun yaptığına inanırım.
Şöyle ki:
''Gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insan gazetecidir.''
Bir insan neden durup dururken, hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alsın.
Bu sorunun tek bir cevabı var.
İşini yapmak için.
Gazetecinin işi haber vermektir çünkü.
Bir anlamda halkı bilgilendirmek yani.
Ben özgür olsam ne, olmasam ne?
Ben dolma tarifi yaparım yine bir şeyler yazarım ama yazdıklarımın içi boş olur.
Ben bu durumda bir şey kaybetmem ama sen çok şey kaybedersin.
Vergilerinden oluşan hazinedeki para nereye harcanıyor?
Doğru mu harcanıyor?
Gibi sorulara cevap bulamazsın.
Seninle birlikte ben de kaybederim aslında.
Senin ve benim emekli maaşımız, kişi başı milli gelirin yarısı kadar ödenir ancak ve biz bunun farkında bile olmadan ''Buna da şükür'' demek durumunda kalırız.
Gazetecinin işi konuların perde arkasında olup biteni öğrenip yazmaktır.
Bunun içinde sorar, soruşturur.
Gazetecinin sorusuna ''Hadi işine bak'' diye cevap verilir bazen ama işi odur zaten.