16.10.2023
İnsanoğlu'nun ilk kavgasının Hz. Adem'in evlatlarından Kabil ve Abil arasında başladığına inanılır.
Bilirsiniz Kabil, kardeşi Abil'in başını taşla ezerek öldürmüştü.
Evrendeki galaksilerde yaşamın olduğu başka bir gezegen var mı bilmiyorum ama galaksimizde yaşamın olduğu tek gezegen olarak bilinir dünyamız.
Ki;
Karl Sagan’ın, ''soluk mavi nokta'' olarak tanımladığı dünyamızın uzaydan çekilmiş fotoğrafına yaptığı yorum şöyle:
Uzayın derinliğinden bu resmi çekmeyi başardık. Eğer bu resme dikkatlice bakarsanız orada bir nokta göreceksiniz. O noktaya tekrar bakın. Bu nokta bizim evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun içinde bulunuyor. Tüm neşemizin ve kederimizin toplamı, binlerce birbirini yalanlayan din, ideoloji, ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her aşık çift, her anne ve baba, her umut dolu çocuk, her mucit, her kâşif, her ahlak hocası, yozlaşmış her politikacı, her şöhret yıldızı, her "yüce önder", her aziz ve günahkâr işte orada yaşadı; bir güneş ışınında asılı duran o toz zerreciğinin içinde.
Dünya, dev bir evrensel arenada yer alan çok küçük bir sahnedir. Bütün o komutan ve imparatorların akıttıkları kan göllerini düşünün ... şan ve şöhret içerisinde, bu noktanın küçük bir parçasında kısa bir süre için efendi olabildiler. Bu noktanın bir köşesinde yaşayanların, başka bir köşesinde yaşayan ve kendilerinden zar zor ayırt edilebilen diğerleri üzerinde uyguladıkları zulmü düşünün ... anlaşmazlıkları ne kadar sık, birbirlerini öldürmeye ne kadar istekliler, nefretleri ne kadar da yoğun!
Bu soluk ışık noktası, bütün o kasılmalarımıza, kendi kendimize atfettiğimiz öneme ve evrende öncelikli bir konuma sahip olduğumuz yolundaki yanlış inancımıza meydan okuyor. Gezegenimiz, çevremizi saran o büyük evrensel karanlığın içerisinde yalnız başına duran bir toz zerreciğidir. İçinde yaşadığımız bilinmezlik ve bütün bu enginliğin içerisinde, başka bir yerden bir yardımın gelip bizi bizden kurtaracağına dair hiçbir ipucu yoktur.
Dünya, şu ana kadar yaşam barındırdığı bilinen tek gezegen. En azından yakın gelecekte, türümüzün göçebileceği başka hiçbir yer yok. Evet, ziyaret ediyoruz. Ama henüz yerleşemiyoruz. Beğensek de beğenmesek de, Dünya şu an için yaşadığımız yegâne yer. Gökbiliminin alçakgönüllü ve kişiliği geliştiren bir uğraşı olduğu söyleniyor. Bana kalırsa, insan kibrinin akıl dışılığını, küçük Dünyamızın uzaktan çekilmiş bu görüntüsünden daha iyi gösterebilecek bir şey yoktur. Bu görüntü, bildiğimiz tek evimiz olan bu soluk mavi noktayı daha içten paylaşmamız ve koruyup şefkat göstermemiz gerektiği konusundaki sorumluluğumuzun altını çiziyor.
Karl Sagan'ın 'soluk, mavi bir nokta' olarak tanımladığı dünya evimiz.
Evde huzur isteriz değil mi?
Nedir bizi, bir birimizi katletmeye yönelten o duygu.
Ki;
Dünya'nın 4,5 milyar yaşında olduğu bilinir.
Ama Ahmet Arif'in Anadolu'yu anlattığı şiirinde ''Havva anan dünkü çocuk'' dediği gibi İnsanlık tarihinin 300 bin yıl olduğu bilinir.
İnsanlığın, avcı toplayıcı topluluktan, yerleşik topluluğa geçmesinin tarihi de 10-12 bin yıla kadar dayanıyor sadece.
Niye ve neden bilmem ama insanlık var olduğu sürece bir biriyle savaşıyor.
İnsanoğlu'nun bir toprak parçasının etrafını çevirerek, ''Burası benim'' dediği gün başladı aslında o kavga.
Ve asla bitmiyor.
Bütün savaşlar kirlidir aslında.
Ve fakat.
Son olarak tanık olduğumuz bu Gazze savaşı ise savaşların en kirlisidir.
Bu savaş, toplu bir yok edişi amaçlıyor.
''Daha yeni başladık'' diyor İsrail Başbakanı.
Ortadoğu'nun değişeceğini ifade ederek, o coğrafyada kendi ırkından başka hiç kimseye yaşam hakkı tanımak istemediğini söylüyor aslında ki, inandığı dinin gereği olarak da hepimizin Adem'in soyundan geldiğimizi unutarak söylüyor bunu.
Ülkemiz yakın tarihe kadar Hamas'ı, bir terör örgütü olarak tanımıştı.
Zamanın Başbakanlarından Mesut Yılmaz'ın bir İsrail gezisi sırasında, İsrail Başbakanı Netenyahu'nun, kendisine Hamas'ı desteklemeleri gerektiğini söylediği ama Yılmaz'ın ''Devlet olarak bizim muhatabımız FKÖ'dür, Ülkemiz örgütsel yapılara destek vermez'' dediği anlatılır.
Buradan anlıyoruz ki;
ABD'nin El Kaide'yi doğurduğu ve sonradan o örgütü yok etmek adına başta Afganistan olmak üzere Irak'ı işgale kadar varan eylemleri gibi, Filistin halkını yok etmek adına Hamas'ı İsrail mi yarattı acaba diye düşünmeden edemiyorum.
Gazze'de bugün yaşanan felaketi Hamas'ın bilinçsizce terör saldırısı ile başladığını biliyoruz ama İsrail'in on yıllardır bölgede bir devlet terörü uyguladığını ve bölgedeki Müslüman halka uyguladığı zulmü görmezden gelmemize engel değil asla.
Uzaydan bakıldığında galaksimiz içinde mavi soluk nokta olarak görülen dünyamızda barış içinde mutlu bir şekilde yaşamak bu kadar mı zor.
Kahrolsun kulun kula zulmü.
Yaşasın barış.
Mavi soluk noktada barış içinde yaşayacağımız günlerin özlemiyle ve bütün kirli savaşların bitmesi dileğimle.
Yaşasın barış.