13.03.2024
İftar programlarına katılmama kararımı önceki yıllarda yazmıştım. Fakir fukarayı doyuranlara sözüm olmaz elbette.
Yoksulların doyurulduğu iftar sofraları için belediyelere minnettarım.
Mehmet Yazıcı geçenlerde Osman Genç’in Belediye binası önündeki meydanda kurulan sofrada millete yemek dağıtırken çekilmiş fotoğrafını paylaşınca ‘’bir iftar sırasında o sofrada olmayım’’ dedim.
Ama Genç’in basın mensupları için verdiği iftara katılmadım.
Erdoğan Tok’un programına da bu ne nedenle katılmadığım gibi, İshak Taşçı’nın yarın akşamki programına da katılmayacağım.
İyi organize olunduğunda, iftar programlarının bazıları da amacına ulaşıyor.
CHP İlkadım İlçe örgütü mesela ilk defa iftar çadırı kurmuş.
Her akşam 800 dolayında insanın o çadırda orucunu açtığını öğrendim.
Sırf destek vermek adına CHP çadırındaki iftar programına katılabilirim.
Takip edenler, yazılarımızın genellikle eleştiri üzerine kurulduğunu bilir ama iyi bir şey yapıldığında hakkını vermeyi ihmal etmeyiz.
Ve fakat
Tekkeköy Belediyesi gibi organize olamayan kurumların da, iftar programlarını yüzüne gözüne bulaştırdıklarında bu durumu yazmadan da edemiyoruz.
Dün bir arkadaşımın sosyal paylaşım sitesindeki hesabından yaptığı paylaşıma ait bir fotoğrafı görünce, iftar programlarına katılmama kararımın ne kadar da isabetli olduğunu anladım.
O fotoğrafın nerede çekildiğini bilmiyorum, bunun pek önemi de yok aslında.
Rezalet nerede işlenirse işlensin, rezalettir.
Fotoğraftaki iftar masalarının etrafı güvenlik güçlerinin miting alanlarını emniyet altına alırken kullandıkları demir bariyerlerle çevrilmiş.
Birileri sofralarda otururken, bariyerlerin dışında kalmış iki çocuk da oruç açanları izliyor.
O görüntü de yüreğimizi sızlıyor.
O sofrada oruç açanların ve o sofraları hazırlayanların Allah niyetlerini kabul etsin ama biraz da özen gösterilsin lütfen.
Özellikle belediyeler, gösterişli iftar sofraları kurmaktan vazgeçsin.
Bir yerlerde, bir lokma ekmeğe muhtaç insanlar olduğu unutulmasın.