5.09.2021
''Samsun’dan Sarp’a Karadeniz’in umutla beklediği Samsun-Sarp Demiryolu Projesi maalesef rafa kaldırıldı. Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, önceliği Trabzon-Erzincan Demiryolu Projesi’ne verdi.''
H.HALK, Samsun-Sarp demiryolu projesinin iptal edildiğini böyle duyurmuş.
Bu durumda Samsun-Sarp demiryolu projesi rafa kaldırıldığını allamış olduk.
Ve fakat.
Yeni ortaya atılmış bir proje de değildi Samsun-Sarp demiryolu bağlantısı.
İlkin 2. Adülhamid döneminde gündeme gelmiş ve projelendirilmiş.
Bu projenin askıya alınarak, Trabzon-Erzincan demiryolu projesinin öncelenme düşüncesinin bir hükümet tasarrufu olduğu söylenebilir elbette ama Trabzon-Erzincan demiryolu projesinin, Samsun-Sarp demiryolu projesine tercih edilmesinde 'Trabzon Lobisinin' başarısını gözardı edemeyiz.
Bu konuda kurulan bir platformun, projenin gündeme alınması konusunda uzun süredir yürüttüğü lobi faaliyeti sonuç vermiş oldu.
Samsun-Sarp demiryolu projesinin, Trabzon limanının GAP bölgesi ile irtibatlandırmasının yanı sıra,Gümüşhane'deki altın, gümüş, bakır, kurşun, çinko, demir, pirit, antimon, barit, kireçtaşı, kil ve kaolen madenlerinin Trabzon limanı aracılığıyla uluslararası piyasalara ulaştırmayı amaçlayan, Trabzon-Erzincan demiryolu projesine tercih edilmesinde Bakan'ın Trabzonlu olmasında da etkili olduğu düşünülebilir elbette.
Öyle olsa bile Bakan’ın bu kararı almasını sağlayan da Trabzon'da bu konuda kurulan Erzincan-Gümüşhane- Trabzon Demiryolu Platformu'nun yürüttüğü lobi faaliyetlerinin etkisi de yadsınamaz bir gerçektir.
Samsun-Sarp arasında yaptırılması düşünülen demiryolu bir süre daha bekleyecek.
Oysa bu proje tarihi İpek Yolu'nun devamı gibi bir özellik taşıyordu.
Trabzon’u GAP bölgesindeki illerle de irtibatlayacak Trabzon- Erzincan Demiryolu da yapılsın elbette.
Asla bunu eleştirmem ama 120 yıl önce düşünülmüş Samsun-Sarp demiryolu projesinin, gerçekleşmesine bu kadar yaklaşılmışken, bir kez daha ötelenmesine üzülüyorum.
Samsun'da sanayinin gelişmemesinden yakınıyoruz biliyorsunuz.
Bunun nedenlerinden birinin Samsun'daki sermaye yapısının ticari gelenekten kaynaklandığı biliniyor.
Ticari yapı sıcak paraya alışkındır.
Sattığı malın karşılığını hemen almak ister.
Sanayide ise önce yatırım yapmak gerekir, para kazanmak için biraz beklemek ve sabretmek gerekir yani.
Bu durum bizim para sahiplerinin bünyesine uymuyor.
Kurulu sanayi tesislerinin büyüyememe nedenlerinden biri de lojistik sorunudur.
Navlun ücretleri çok pahalı bunu kabul edelim.
Devlet, Samsun ve Trabzon'a o limanları, lojistik sorununa çözüm bulmak amacıyla yapmıştı zaten.
Sanayi üretiminde sürdürülebilir başarıyı sağlamanın birinci koşulu, ürünleri en kısa sürede ve en ucuz biçimde pazara indirebilmektir.
Uzmanlar, üretim maiyetleri arasında lojistik harcamalarının yüzde 8'i aşmaması gerektiğini söylüyorlar.
Bölgemizdeki sanayicilerin, lojistik maliyetlerinde yüzde 8'i yakaladıklarını düşünmüyorum.
Karayolu ile mal taşımak lojistik maliyetlerinin artmasını sağlayan en önemli faktör olarak bilinir.
Lojistik maliyetlerini düşürmenin en kısa yolu da malları demiryolu ve denizyolu ile pazara ulaştırmaktır.
Samsun-Sarp demiryolu projesinin, yüz yılı aşkın süre sonra yeniden gündeme gelmesinin nedeni budur zaten.
Askıya alınan ve unutulan tek proje, bu da değil üstelik.
Yüksek Hızlı Tren (YHT) projesinden hiç söz etmiyorum.
O proje çoktan rafa kalktı.
Milenyumla birlikte yani iki binli yılların başında 'Tren Feri Projesi' de gündeme gelmişti.
Samsun limanı aracılığı ile yük dolu vagonlar, yüklenecekleri ray döşeli feribotlar aracılığı ile Rusya'nın steplerindeki şehirlerin yanı sıra, Baltık kıyılarındaki ülkelere kadar taşınacaktı.
Bu proje de, daha öncekiler gibi tarihin tozlu raflarına kaldırılmış oldu.
Bir proje ortaya atılıyor.
Siyasetçiler, ortaya attıkları projeleri allayıp pulluyıp, ağzımıza bir tutam bal sürüyorlar, sonra da unutuyorlar.
Bize de elimiz böğrümüzde beklemek kalıyor.
''Derdine yan Samsun'' daha ne diyeyim.