5.06.2023
Günlerden 3 Temmuz 2012 idi.. Salı gününü Çarşamba gününe devretmeye hazırlanıyorduk ki, henüz saatler gece yarısını göstermemişti.
Yaz mevsiminin tam ortasındaydık ama yıldızlarla pırıl pırıl olması gereken gökyüzünü aniden kapkara bir bulut kümesi kaplamıştı.
Yağmur bulutlarıydı.
Birden bardaktan boşalırcasına yağmaya başladı mübarek.
Samsun deniz kenarında kurulmuş bir şehirdir.
Dolayısıyla akarsularımız dünyanın her yerinde olduğu gibi Samsun'da da denize ulaşmak ister.
Bilinen bir gerçektir zaten, akarsular, ya denizlere, ya da gollere ulaşmak isterler.
Yaklaşık 4,5 milyar yaşındaki dünyamızın doğal döngülerinden biri de budur.
Dünya var oldukça da böyle devam edecektir.
Demem o ki;
Denize ulaşmaya çalışan ırmakların ve derelerin önünü kapatmayacağız.
Samsun'da yapıldığı gibi yapmayacağız yani.
11 Yıl önce o 3 Temmuz gecesi, gökyüzü delinmişçesine yağdı yağmur.
O gece yağan yağmur için, zamanın Büyükşehir Belediye Başkanınca ''Yüzyılın felaketi'' denmişti.
Tıpkı göz göre göre geleceği bilinen Maraş depremleri için denildiği gibi.
Hayır ve şerrin yalnız Allah'tan geldiğine iman etmiş inananlarız.
Amenna.
Ve fakat.
Allah akıl ve fikir vermiş hepimiz.
Samsun'a ilk defa o 3 Temmuz gecesi yağmadı ki yağmur.
65 yaşımdayım.
Nice yağmurlar gördü bu gözler.
Yaşı 40’ının üzerindeki her Samsunlu, Şendere'nin devamındaki Talimhane caddesinde selin sürüklediği otomobillerin yanı sıra, çamur ve molozlarla tıkandığını hatırlayacaktır.
Zamanın Büyükşehir Belediye Başkanı Muzaffer Önder, Samsun'u bir daha sel almasın diye çuvallar dolusu para akıtarak, şehrin altyapısını yeniden kurmuştu.
Talimhane caddesi de bu süreçte adeta yeniden yaratılmıştı.
O günden sonra, bir süre için, denize dikine inen sokaklarını, paralel kesen caddeleriyle bilinen Samsun'da bir daha selin neden olduğu görüntülere rastlanmamıştı.
Taa ki, sahil yolu yapılırken, derelerin önü kapatılana kadar.
Ki;
''Sahil yolu neden yapıldı?'' demem asla.
İyi ki yapıldı.
Samsun çok özel bir eser kazandı.
Ki;
Türlü zorluklar aşılarak yapıldı.
Ve fakat.
Projeye yanlış başlandığı da bir gerçek!
Fuar alanında günümüzde düğün salonu olarak kullanılan gazino ve çay bahçelerinin sahipleri üzülmesin diye deniz doldurularak yapılmıştı o yol.
Yamaçlardan süzülerek denize akmakta olan suların önü kesilmiş oldu böylece.
Sonuç itibariyle o 3 Temmuz gecesi aralarında bir kapıcı dairesinde babasının kucağında can veren Bedirhan'ın yanı sıra, 13 canı sel suyuna kurban verdi Samsun.
3 Temmuz 2012 yılından bu yana Büyükşehir Belediyesinde 3 başkan değişti ama zihniyetin değişmediği anlaşılıyor ki, 11 yıl sonra dün yine sel suyuna bir canımızı kurban verdik.
Yağış rejimi değişti.
Kabul.
Yağmurlar her zamankinden fazla yağıyor, buna da kabul ancak, 3 belediye başkanı değişirken, sel suyuna önlem alınmamasını kabul edemiyorum.