Almanya’da iki spor okulu işleten ve yıllardır kick boks ve Muay Thai üzerine sporcular yetiştiren Albayrak, uzun bir aradan sonra tekrar ringe çıkarak bu başarıya ulaştı. 2013 yılında Kıbrıs’ta Türkiye adına kazandığı dünya şampiyonluğundan sonra aktif sporu bıraktığını ifade eden Albayrak, “Viyana’daki şampiyonaya katılmam büyük bir tesadüf oldu. Türkiye Federasyon Başkanı’nın davetiyle ringlere dönmeye karar verdim. Yoğun bir hazırlık süreci geçirdim ve finalde Çinli rakibimi yenerek şampiyon oldum” dedi.

Albayrak, Türk bayrağını göndere çektirmenin kendisi için en büyük motivasyon kaynağı olduğunu vurgulayarak, “Ne kadar Avrupa’da yaşasam da kalbim her zaman Türkiye için atıyor. Özellikle doğup büyüdüğüm Ordu’nun bendeki yeri çok ayrı. Her yıl memleketime gelip burada vakit geçirmek bana büyük bir mutluluk veriyor” ifadelerini kullandı.

Sporun gençlerin hayatında önemli bir rol oynadığını belirten Albayrak, dövüş sporlarının sadece fiziksel değil, karakter gelişimi açısından da büyük katkılar sağladığını söyledi. Gençlere yönelik mesajında, “Spor insanı agresifleştirmez, aksine karakterini güçlendirir ve daha iyi bir insan olmasına katkı sağlar” dedi.

Avrupa’da yaşayan Türk sporcuların yeterince desteklenmediğine dikkat çeken Albayrak, “Almanya’da ve diğer Avrupa ülkelerinde çok yetenekli gençlerimiz var. Ancak ne yazık ki bu gençlere Türkiye’den yeterince sahip çıkılmıyor. Yeteneklerimizi başka federasyonlara kaptırmamalıyız. Türk sporcuları desteklemek ve dünya sahnesine hazırlamak federasyonların öncelikli hedefi olmalı” diyerek çağrıda bulundu.

Ordulu İlker Albayrak, hem spordaki başarıları hem de Türk bayrağını dalgalandırma azmiyle gençlere örnek olmaya devam ediyor. 46 yaşında gelen bu şampiyonluk, sporun yaştan bağımsız bir disiplin ve kararlılık işi olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Asel Gürsoy