Düzce Ticaret  Borsası Başkanı Nurettin Karslıoğlu, ilin ekonomisine ilişkin açıklamalarda bulundu. Karslıoğlu, Düzce’de fındığın dışında da bazı ürünlere yatırımların artması gerektiğine vurgu yaparak şöyle konuştu; “Kent  yeteri kadar sanayiye kavuştu. Artık tarımda yatırımlar artmalı. Çilimli’deki organize sanayi bölgesinin  tarım sanayisi olması gerektiğini  yıllar önce dile getirmiştim. Düzce’de fındığın dışındaki bazı ürünler için kalıcı yatırımlar olması çok önemli.  Ovaköyü’nde fındık üretmeyen fakat ek gelir için ahududu, kivi, çilek gibi ürünleri yapabilecek çiftçilerimiz var. Ova çok müsait ama bu ürünleri her yıl alma garantisi veren tesisler ne burada ne de komşu illerimizde yok. Topraklarımız çok verimli Türkiye’de ilk 3’e girer bunun değerlendirilmesi gerekiyor. Baktığınız zaman kentte birçok Organize Sanayi Bölgesi var fakat küçük esnafın durumu hiç de iyi değil. Kirasını ödemekle zorlananlar var.Günü kurtarıcı adımlar atabiliyorlar. Düzce’deki kriz ortamını aşacak bütün kesimleri kapsayan bir programın  yapılması gerekiyor. Fakat şu da bir gerçek ki yeni belediye başkanımız  Faruk Özlü kent için büyük şans. Her konuda elinden geleni  savurganlık yapmadan fazlasıyla yapıyor. Aldığı tasarruf tedbirleri takdire şayan. Keşke tüm belediyeler aynı şekilde ilerlese.”

Rekolte az gösterilmemeli

Düzce Borsası’nın fındık geliri ile ayakta durduğunu vurgulayan Karslıoğlu, “Bizim işimizin yüzde 90’nını fındık kapsıyor, fındık olmasa zaten şuan bizim borsamızın giderlerini karşılaması mümkün değil, sadece fındığın geliriyle ayakta duruyoruz. Fındık üretim alanı 63 bin hektar. 100 kilonun altında bir üretim çıktığı zaman üretici zarar ediyor. Zaten burada ürünün hektarda 150 kiloyu geçmesi lazım.Hatta Düzce Ovası’nda üretim 250 kiloyu bile bulabiliyor. Ancak sektörde bazı konularda büyük yanlışlar yapılıyor. Mesela rekolteyi az gösterelim de fındık para etsin deniliyor. Bu algıdan kurtulmak gerekiyor. Bu sene fındık çok oldu para etmedi mi? hayır etti. Devlet artık süreci çok güzel yönetiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 3 yıldır hem alımda hem satımda süreci güzel yönetiyor. Yani ürünün çok olsun ki hem devlet hem millet daha da sahip çıksın. Zaten tüm miktarlar kayıtlarda ortaya çıkıyor. Bunu saklamanın hiçbir anlamı yok.”  diye konuştu.

Son olarak fındık üreticisinin hala geçmiş yılların ezginliğini üzerinden atamadığını da sözlerine ekleyen Karslıoğlu, “Eğer bu yıl ürün yine geçen yıl gibi ya da ona yakın miktarda olur ve fiyatta ona göre belirlenirse fındığın ekonomik getirilerinin üreticiler üzerindeki ferahlatıcı etkisi yavaş yavaş kendini göstermeye başlayacak.”dedi. NAZAN BEDİR/KARADENİZ EKONOMİ