Hazırladığı eylem planları ile bölgenin gelişmişliğine önemli katkılar sunan Doğu Karadeniz Projesi Bölgesel Kalkınma İdaresi (DOKAP), pandemi süreci boyunca çalışmalarına ara vermedi. Amasya ve Çorum’un da eklenmesi ile il sayısını 11’e çıkaran DOKAP 2. Eylem planının hazırlıklarına hız kesmeden devam ediyor. Bu süreçte bölgesel kalkınmanın ne kadar önemli olduğunun ön plana çıktığını vurgulayan DOKAP Başkanı özellikle üretim odaklı yatırımların önümüzdeki döneme ışık tutacağını belirterek şunları söyledi; “Pandemi süreci boyunca faaliyetlerimize devam ettik. 2020 projelerini olgunlaştırırken 2021 projelerini de istişare ettik. Bu dönemde aslında itici bir motivasyon unsuru haline geldi. Daha çok ve daha güzel işler yapıp daha aktif olmalıyızın bir nevi sebebi oldu. 2012 yılında yola çıktığımızda 2014-2018 yıllarını kapsayan bir plan yapmıştık. Bu planın 35 milyar liralık bir büyüklükle alana indirilmesi ile bölgede önemli bir kalkınma hamlesi gerçekleştirilmiş oldu. Şimdi ise yeni nesil eylem planı diye tanımladığımız 2. Eylem Planı, 2021 ve 2023’ün planlama aşamasındayız. Çorum ve Amasya’nın da dahil olması ile birlikte onlarında potansiyellerini analiz ederek acil müdahale etmemiz gereken alanları belirleyeceğiz. Önümüzdeki dönem, birinci eylem planından elde ettiğimiz deneyimle bölgenin ekonomik, sosyal ve insan odaklı kalkınması için uygulamalarımıza devam edeceğiz.”

Ürünler hasat noktasına geldiler

DOKAP’ın başat sektörünün turizm olduğuna vurgu yapan Mengi, “Fakat tarım elbette ki üretim odaklı olması sebebiyle bölgesel kalkınmada olmazsa olmaz sektörlerden biri.  Ve zaten pandemi sürecinde üretimin ne kadar önemli olduğu gözler önüne serildi. Biz bunun farkındaydık ve DOKAP olarak elimizden geldiğince tarım teşkilatlarını dışlamadan onlarla birlikte ne yapabilirizi uzun uzun analiz edip bölgenin özelliklerini dikkate alan katma değeri yüksek ürünlere yönelmemiz gerektiğini fark ettik. Ve tarım teşkilatları ile bir program oluşturup katma değeri yüksek tıbbi aromatik bitkilerle ilgili faaliyetlere başladık. Her bir ilimize özgü ürünleri ayrı ayrı ele aldık. Şu an DOKAP olarak doğrudan müdahale ederek oluşturduğumuz 100’den fazla bahçe var ve hasat noktasına kadar geldiler.” dedi

Bu konuya özel bir yer ayırdık

Fındık ve çaya alternatif olmadıklarını ama ekonomik potansiyellerinin çok yüksek olduğundan mutlaka kazandırılması gerektiğin altını çizen Mengi şöyle ekledi; “Fındık ve çaya alternatif değil. Ama nitelikli tıbbi ve aromatik sektörlerdeki ürünlerin özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nde potansiyeli çok yüksekti ve mutlaka ekonomiye kazandırılması gerekiyordu. 5 yıllık bir çalışma sonucu her şehre bir bitki biçiminde yaptığımız analiz ile böyle bir sonuca ulaştık. Hatta 2021-2023 programımıza da özel bir başlıkla bu konuyu aldık. Biz bu bitkilerin Doğu Karadeniz’in geleceğine ipotek koyacağını düşünüyoruz.”

İkinci Eylem planı döneminde de çalışmalara hız kesmeden devam edeceklerini söyleyen Mengi Önümüzdeki dönemde hedefimiz yine turizm yine tarım! Bölgenin kalkınmasında iki önemli sektör bu ikisi. Dolayısıyla başka turizm tarım olmak üzere çok sektörlü alanda kalkınmaya acil müdahale alanlarına dokunmaya devam edeceğiz.” dedi