Türkiye’nin sektöründe en önemli üreticileri ve ihracatçıları arasında yer alan Bentaş Bentonit, yatırımlarına devam ediyor. Bentaş Bentonit CEO’su Turgay Ömür, ihracatta çıtayı daha yukarı taşımak adına yeni projeleri hayata geçirmeye devam ettiklerini dile getirerek, 2022 yılında TL bazında yüzde 300 büyüme gerçekleştirdiklerini ifade etti.

GLOBAL PİYASALARDA TAŞLAR YERİNDEN OYNADI

Global ekonomide pandemi ile birlikte yerinden oynayan taşların, Rusya-Ukrayna savaşının ardından şirketleri daha da zor durumda bıraktığının altını çizen Ömür, “Artan enerji krizi de maliyetleri daha da yukarı taşıdır. Türkiye'ye özel olarak da düşük faiz politikası uygulanması ilave yük getirdi. Bankacılık sistemi de özellikle reel kesimi zorladı. Bütün bunlar iyiye doğru giderken, yaşanan deprem reel sektörü daha da zorlamaya başladı. Çünkü bankaların kısıtlı kredi imkânlarının bu sefer, depremden etkilenen bölgedeki reeskont kredilerinin kaydırılacağı noktasında bilgilendirme aldık” dedi.

 GELECEĞE BAKMAYA DEVAM EDİYORUZ

Bentaş Bentonit’in büyümeye devam eden bir şirket olduğunu dile getiren Ömür,  “Son 5 yılda miktarsal olarak hiçbir zaman yüzde 30’un altında büyümedik. 2022 büyüme oranımız, TL bazında yüzde 300 oldu. Euro bazında ise yüzde 100’e yakın bir büyüme gerçekleştirdik. Burada önemli olan miktarsal büyümeye bakmak. Çünkü maliyetlerin artması şirketlerin büyümesine vesile olabiliyor. Bir taraftan da dördüncü tesisimizi devreye alarak miktarsal büyümeyi gerçekleştirdik. Son 5 yıl içerisinde bunu becerebilmemizin ana nedeni ihracatçı olmamız. Dünyanın 75 ülkesinde müşterilerimiz var. Buradaki en büyük sorun ise finansmana erişimde yaşanıyor. Türkiye'nin büyümesine katkı yapmak amacıyla yeni projeler yapıyoruz. Kedi kumunun haricinde mama projeleri yapıyoruz. Mama projelerinde VanCat’te yeni bir beyaz seri yaptık. RoCat’te yeni bir ekonomik seri yaptık. Onun altında daha bir uygun seri de yaptık ama son bir buçuk yıldır finans olarak çok zorlandığımı söyleyebilirdim. Her şeye rağmen güçlü bir şekilde geleceğe bakmaya devam ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

FİNANSMANA ERİŞİM SORUNU SÜRÜYOR

Ömür, FED başta olmak üzere tüm Merkez Bankalarının para sıklaştırma politikası izlediğine dikkat çekerek, “Bu da kullanacağımız paranın daha da maliyetli olduğu anlamına geliyor. Bankalar da kaynakları yurt dışından sendikasyon kredileri kullanıyor. Bu sendikasyon kredileri yurt dışından alınmada da zorlandığı için bankalar mevcut sendikasyonları geri ödemede çaba sarf ettiler. Aldıkları ilave kredi olmadığı için bunu piyasaya da yansıtamadılar. Devletimiz Eximbank ve Merkez Bankası kanalı üzerinden sektörlere, özellikle ihracatçılara destek olmaya çalıştı” diye konuştu.

HEPİMİZ SUÇLUYUZ

Depremin yarattığı ekonomik etkilerin yakın zamanda daha da fazla hissedileceğine dikkat çeken Ömür, depremde tüm toplumun önemli kusurları olduğunu vurguluyor. Ömür, “insanların da birbirini denetlemesi gerekiyor. Yani suçun hepsi bizim. Burada ne siyasilere suç bulurum ne de müteahhitlere ama aynı anda hepimiz suçlu, hepsi de suçlu. Çünkü insan olarak üzerimize düşeni yapmıyoruz” diyor.

RAHATLAMAK İSTİYORUZ

Sanayiciler olarak seçimlerin bir an önce bitmesini beklediklerini ifade eden Ömür, şu ifadelere yer veriyor: “Seçim korkutmuyor, seçime giden süreç korkutuyor. Sanayiciler olarak, 14 Mayıs’a kadar olan sürecin bir an önce bitmesini istiyoruz. Seçimden sonra her şey güzel mi olacak? Hayır. Ama en azından bankacılık sistemi gereken adımları daha rahat atabilecek. Seçim bir an önce olsun ve herkes işine baksın.” 

Yaren kaya