25.10.2025

Enflasyon düzeltmesi sonrasını konuşalım mı?

Madem enflasyon düzeltmesi kalkıyor, yerine ne geleceğini düşünmek lazım. Enflasyon bitmiş değil.

Yeniden değerlemenin tek başına yeterli olmadığını biliyoruz. Sadece sabit kıymetlerin maliyetinin düzeltilmesini, amortismanların düzeltilmiş maliyetler üzerinden gider yazılmasını sağlıyor.

Enflasyon düzeltmesi kaldırılırsa, 2025 yılı için mükelleflere yeniden değerleme yapma olanağı verilmesi mevcut yasal düzenlemelerin bir gereği. Yaptırılmaması düşünülemez.

'Üstat, kaldırılmasının nedenini unutuyorsunuz, yeniden değerlemenin yaratacağı vergi kaybını neden kabul etsinler?' dediğinizi duyar gibiyim.

Elbette, sonucu ne olursa olsun üç kuruş daha fazla vergi toplayalım ısrarı sürdürülebilir.

Ama böyle yapılmayacağına inanmak istiyorum. Hem yasal düzenlemeler hem içinde bulunulan koşullar yeniden değerlemenin uygulanmasını gerektiriyor.

Fakat, iş onunla bitmiyor. Sanayicinin, tüccarın en önemli sorunlarından birisi, talebin daraldığı, satışların gerilediği zorlu ekonomik koşullarda stokta kalma sürelerinin uzaması.

Dezenflasyon programlarının uygulandığı dönemlerde stok devir hızı düşüyor, stok seviyeleri yükseliyor.

Sadece stok maliyetleri artsa iyi. Sektörden sektöre etkisi değişse de stokların ilk giren ilk çıkar (FIFO) veya ortalama maliyetle değerlenmesi, çok ciddi tutarlarda fiktif kârlar ortaya çıkarıyor.

Enflasyon düzeltmesi kaldırılınca bu fiktif kârların vergilendirilmesi büyük bir sorun oluşturacak.

Özellikle, stok devir hızı düşük sanayiler, sektörler çok olumsuz etkilenecek.

Mesela, havacılık ve savunma sanayi, inşaat/gayrimenkul sektörü, mobilya sanayi, yatırım malları sanayi gibi.

Tarım sanayinin bazı kolları da kötü etkileneceklerin başında geliyor. Şarap ve peynir üretimi gibi.

İyi şarap, iyi peynir yıllandırılmayı gerektiriyor.

Bırakın iyi şarapları, herhalde ortalama kalitede bir şarabın satışa kadarki stokta kalma süresi 2-3 yıldan az değil. Bunların satışında vergiye tabi kârların birkaç yıl önceki maliyetlerle hesaplanmasının sonucunu tahmin edebilirsiniz.

‘Ne savunma sanayi ne şarap üreticiliği umurumuzda, fiktif ya da gerçek, varsa kâr ödeyecekler’ denilebilir mi?!

Bazı sektörlerdeki yüksek kayıt dışılığın gerisinde sorunlarına karşı duyarsız politikalar yatıyor.

Altını çizelim, vergilendirilen kâr değil işletme sermayesi; sanayicinin, üreticinin öz kaynağı. Vergilemeye devam edilirse ne öz kaynak kalır ne de sanayici.

Yaşadığımız tehlikeli sanayisizleşme sürecine bir darbe de sorunlara duyarsız vergi politikalarından gelmesin.

Bu yüzden, yeniden değerlemeyle beraber son giren ilk çıkar (LIFO) maliyet yönteminin de sisteme dahil edilmesi bir zorunluluk.

LIFO yöntemi, satış karı hesaplanırken maliyetlerin güncel tutarıyla dikkate alınmasını sağlayacağından fiktif kârların vergilenmesini önleyebilecek.

'Enflasyon düzeltmesini kaldırıyoruz' denilerek kenara çekilmek olmaz.

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar