-Atmosfer ısınıyor,kutuplardaki ve dağlardaki buzlar eriyor.2035 yılında  Hindistan, Pakistan ve Bangladeş’i besleyen Ganj ve İndus nehirleri kuruyacak. En az 1,5 milyon insan zorunu olarak  göç edecek…

Nomad Century sıcaklığın 2100 yılında4 derece artması halinde inanılmaz bir göçle karşılaşacağımızın altını çiziyor. 3,5 milyar insan göç yollarına  düşecek…   

Küresel Kaynama Çağı’nda tarımsal üretim  geriliyor. Her yıl 100 milyon insan göç ediyor. Kuraklıkta bu sayıyı en az 5 ile çarpın!

Stanford Üniversitesi, Kaynama Çağı’nda bir başka olumsuzluğun ‘’artan çatışmalar ‘’olduğunu vurguluyor. İklimi etkileyen öğelerden 1‘nin değişimi,  her türden çatışma çıkma ihtimalini arttırıyor.

Bilim, 5 yıl sonra, 2018’de deniz kıyı çizgisinin yüzde 87’sinin artık insanlık için ‘’yaşanılmaz‘’ hale geleceğini öngörüyor. Rüzgarların oluşturduğu siklon  tehlikesi büyüyor. 

Yokoluşa karşı siyasi yönetimler ne yapıyor?

Çoğu ülke, Paris İklim Anlaşması’nı uygulamak bir yana, ‘’eylem planı’’nı rafa kaldırdı.

6 Akdeniz ülkesinin ‘’Akdeniz İçin Ortak İklim Çağrı’’sında  mesaj  çok açık:

-Artık kaybedecek zaman yok! İklim krizi patlayıcı boyutlara ulaştı. Siyasi veya başkaca nedenlerle  taviz verecek zaman yok. Tüm Akdeniz ülkeleri iklim krizinin etkilerini durdurmak için çaba sarf etmelidir.   

Çare ?

Hafta içinde 100 İtalyan bilim adamı ‘’petrol ve gaz kullanımı hızla sonlandırılmalı, yenilebilir enerjiler yoluyla dekarbonizasyona gidilmeli‘’ derken, çözümü de gösteriyorlar.

Uzay denemeleri azaltılmalı, askeri uçaklar daha az talim uçuşu yapmalı, otomobil üretimine  kontenjan getirilmeli,  güneş enerji panelleri toplulaştırılmalı, aklıma bu ilk gelenler…

Elias Canetti, Körleşme adlı eserinde  sadece  düşmanlar vardır ve  sadece delicesine  kavga ederler.

‘’Küresel Kaynama Çağı’’ nda yokoluşumuzu böyle izlemiyor muyuz ?