Giresun Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı  "Fındıkta Fiyat Endişesi Artıyor" başlığı ile demeç vermişler: "Pazara fındığın gelmediğini gözönüne aldığımızda yaşanan düşüşe anlam veremiyoruz.2015 Ekim ayında 15 TL olan fiyat, bugün 8.75 TL'ye gerilemiş durumda, çok ciddi kayıp sözkonusu" demişler. (ki hatırlatmak yine bize düşüyor, bahsettikleri zaman  "satmayın, fındık 20 TL olacak dedikleri" zaman)Yapılan açıklamada "2014 Mart ayında zirai don nedeniyle üründe oluşan hasara bağlı olarak fındık fiyatı Nisan ayının ilk haftasında 5 liradan 9 liraya yükselmişti. Son iki yıldır 10 lira ve üzerinde seyreden fındık fiyatı ilk kez 10 lira bandının altına inmiş durumda. Geçtiğimiz yıl 22 liraya yükselen fiyat nasıl oldu da 8.75 liraya indi anlamış değiliz. Rakamın daha da düşmesinden endişe ediyoruz." denilmiş.

Ey üretici; "Kılavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulmaz" atasözünü de hatırlayarak, sizlere yol gösterenlerin, akıl verenlerin haline bir bakın: Hem dondan önce 5 lira olan fiyat 9 liraya yükseldi diyerek dondan önceki fiyatın 5 lira olduğunu, fiyatın artma nedeninin don olduğunu söylüyorlar, hem de fiyat 8.75 TL'ye nasıl indi anlamış değiliz diyorlar. Yani, don olmadığı veya rekoltenin normal olduğu zamanlardaki fiyatlarla, don olan veya az rekolte olan zamanlardaki fiyatları mukayese ederek elma ile armutu karıştırıyorlar. Aslında karıştırmıyorlar da sizi yanılttıkları için karıştırmış gibi yapıyorlar. Onun içindir ki fiyat 22 Liraya çıkınca hiç kafaları karışmıyor...

Yediğiniz ekmeği 5 lira yapsalar nasıl kabul etmeyecekseniz, hiçbir doğruluğu olmayan suni gerekçelerle sizlerin de fiyatı yüksek tutabilmeniz mümkün değildir. Hayal görmeyin ve en önemlisi üreticileri yanıltmayın. Sizin beyanlarınıza inanıp zarar eden ne kadar üretici varsa vebali sizin boynunuzdadır, unutmayın. Burada hesap vermezseniz bile bunun bir de öbür tarafı var...

Şu hiç unutulmamalı. Fiyatın devamlı yükselmesi ancak tüketimin artması ile mümkün olabilir. Yoksa Ziraat Odası temsilcilerinin kendi mevkilerini korumak için her fırsatta kullandıkları hamaset dolu cümlelerle değil. Dolayısıyla tüketimin ancak daha çok ihracat ile artacağını hiç aklımızdan çıkarmamalıyız.

Bu arada; Ziraat Odaları Genel Merkezi, kurumsal kimliğine zarar veren bu gibi temsilcilerinin bilinçsiz açıklamalarına ne zaman önlem alıp dur diyecek, merakla beklemekteyiz doğrusu... Zira bölgedeki temsilciler, sanki anlaşmış gibi her biri farklı gün demeç vererek basından eksik olmamakla üreticiye verdikleri zararı unutturacaklarını zannediyorlar. Ama bu işin faturasının en son kesileceği yerin Ziraat Odaları Genel Merkezi olduğunu söylemek için kahin olmaya gerek yok...