2.07.2022
Türkiye ekonomisi uzun zamandır, yüksek enflasyon ve dengesiz döviz piyasası gölgesinde önemli bedeller ödeyerek çıkış yolu arıyor.
Pandemi ile geçen sürece Rusya – Ukrayna savaşının eklenmesi Türkiye ekonomisinde var olan ekonomik krizin derinleşmesine yol açtı. Tüm ekonomistlere göre küresel ekonomi mevcut küresel enflasyon dalgasından sonra bir de küresel resesyon dönemi yaşayacak. Türkiye’de ekonomi yönetimi güçlü bir tedbir paketi açıklamak zorunda çünkü hiçbir şey tedbir almadan gerekli adımları atmadan düzelmez. Ekonomi yönetimi piyasaları rahatlatacağına krizi artıracak kararlar alıyor. BDDK'nın belirli tutardan fazla nakit dövizi olan şirketlerin yeni TL krediye erişimini engelleyen kararının ardından, bazı bankalar düzenlemenin ayrıntıları netleşinceye kadar yeni TL kredi kullandırımını durdurdu. İş dünyası bu kararı olumlu bulurken bir kesimde yeni sıkıntılar çıkacağını ortaya koydular.
Piyasalar Cuma akşamı gün sonunda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) "Dövize ihtiyacı olmayan, hatta fazla dövizi bulunan şirketler bile döviz alıyor, o yüzden böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyuldu" diyor.
“Döviz almak suç mu?” diye soran Ekonomistler, serbest piyasa ekonomisinde olmalarına rağmen uygulamaların tam tersini gösterdiğini belirtiyor. Tüm kesimler ekonomide çıkış yolu olacaksa kararı desteklediklerini açıklıyor. İş dünyası, sattığı malları yerine koyamıyor. Yüksek enflasyonu ve dengesiz döviz kurlarını kontrol altına alacak kararların alınması, ekonominin kurallarına sadık kalınması gerekiyor. Geçmiş krizlerden nasıl çıkıldıysa aynı formülle çıkmak mümkünken akıntıya karşı kürek çeker gibi kararlar almak bugünlere gelmemize en büyük etkenken, “Zararın neresinden dönersek kardır” sözünü hatırlamamız ülkemiz menfaatine olacaktır.
BDDK, 24 Haziran Cuma günü piyasalar kapandıktan sonra “Dövizi olan şirkete kredi yok” şeklinde özetlenebilecek o malum kararı açıkladı. Ekonomi yönetimi ekonominin kurallarını tüm dünyada olduğu gibi uygulamaya geçirmesi gerekiyor. Bu yapılırsa ülkemiz ekonomisi düzlüğe çıkar aksi durumlarda son 2 yıldır ekonomide yaşamadığımız süreç kalmadı. Artık günlük zamları, yükselen enflasyonu ve dengesiz döviz kurunu konuşmaktan ülke iş dünyası ve halkımız yoruldu. Çözüm yolu geçmişte yaşanan ekonomik krizlerde nasıl ekonominin kurallarına uyarak çıktıysak bu krizden de aynı şekilde ekonominin düzlüğe çıkması için yine ekonominin kurallarını uygulayarak çıkabiliriz. Aksi takdirde ne olacağını yazmaya gerek yok. Uzun zamandır yaşadıklarımızın üstüne dövizdeki belirsizlik ve günlük zamlar ülke ekonomisinde resmi %73 enflasyon sonucunu doğurmaya devam ediyor.
Dünya ekonomisinin önde gelen isimleri peş peşe uyarılarda bulunuyorlarsa onlara kulak vermek ve ülke ekonomisi için piyasaları iş dünyasını, rahatlatacak adımları atmak çok büyük önem arz ediyor. Amerika’yı yeniden keşif etmeye gerek yok, düzlüğe çıkış yolu çok açık. Ekonomi yönetimi, ülke ekonomisini acilen ekonominin kurallarını uygulayarak rahatlatmalı, yüksek enflasyona ve belirsizliğe son vermeli, ekonomistlerin ve iş dünyasının yapıcı sesine kulak vermelidir.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varan’ın Ordu ziyareti
Tüm iş dünyasının çok sevdiği en sevilen bakanlar yarışması olsa ilk 3’te yer alacak bir isim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ordu’da çok anlamlı ziyaretler yaptı. Özellikle Fatsa’da Bentaş Bentonit, Ordu Çamsan, Kuzey Kafkas Tekstil ve Aykonsan firmasına yaptığı olumlu ziyaret, bakanın sanayicinin yatırım iştahını yakından görmesini sağlarken Ordu OSB‘nin 6 yılı aşkın hayata geçmemiş olması bölge adına en büyük hayal kırıklığı olması haricinde çok olumlu ve anlamlı bir ziyaret olmuştur. Dileriz bölgenin dinamikleri Ordu ek OSB için bir 6 yıl geçmesini daha beklemez. Bir ümidimiz de bölgeye gelerek yakından tabloyu gören Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank’ın bu sorunun çözümü için süreci yakından takip edecek olması bölgemiz adına artı bir durum olacaktır. Ordu ek OSB’nin ve Karadeniz’de hayata geçmeyi bekleyen tüm OSB’lerin yakından takibini yapmasını sayın bakanımızdan Karadeniz adına bekliyoruz.
HAFTANIN SÖZÜ
Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değil.