Tüm dünyayı etkisi altına alan coronavirüs salgınından kaynaklı küresel krizden ülkemiz ekonomisinin olumsuz etkilenmesi kaçınılmazdı. Öyle de oldu. En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Ekonominin çarklarının dönmesi için reel sektörün, kobilerin ve esnafın mağdur olmaması gerektiği noktasında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin ve kurumun başındaki isim Rifat Hisarcıklıoğlu’nun açıklamalarını önemsiyorum. Bugüne kadar hükümetin en büyük destekçilerinden olan TOBB başkanı, 81 ilin oda ve borsalarından gelen şikâyetleri kamuoyu ile paylaşması tartışmayı bir başka noktaya taşıdı. Hisarcıklıoğlu’nun ortaya koyduğu tablo başta kamu bankaları olmak üzere bankacılık sektörünün tamamına yapılan “ağır” ama son derece “haklı” bir eleştiriydi.

Hatırlarsınız Karadeniz Ekonomi Gazetesi olarak bilim kurulu benzeri bir ekonomik kurulun acilen oluşturulması gerektiğini yazmıştık. Biliyorsunuz ki sayın cumhurbaşkanımız bu süreçte esas sorunun normal düzene dönüldüğünde ekonomik alanda yaşanacağını görmüştü. O nedenle ki iyi niyetle ekonomik paketler açıklamış, yetmemiş ek ekonomik tedbirler açıklanmıştı. Peki ya bundan sonrası? Bütün iş dünyasının ortak tartışma konusu Erdoğan’ın açıkladığı oldukça önemli bu önlemler silsilesinin sahada karşılığının henüz olmamasıydı.  Neden hızlı bir şekilde uygulanmıyor ve neden denetim yapılmıyor sorusunu herkesin birbirine sormaya başladı bugünlerde kamuoyunda oluşan algı şu yönde. Ya sayın cumhurbaşkanına eksik bilgiler veriliyor ya da gereken her şey yapıldı gibi gösteriliyor. Meğer ki; sayın Erdoğan’ın en büyük destekçilerinden biri olan sayın Hisarcıklıoğlu’ndan böyle bir eleştiri geliyor. Dolayısıyla bu eleştiriyi dikkate almak gerekir. Bugün TOBB demek Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü demek. Benzer eleştiriler esnaf ve kobilerden de gelmeye devam ediyor. Alınan kararların sahada uygulanmasını denetlemek için tıpkı bilim kurulu gibi bir ekonomik kurulun oluşturulması ve 81 ilde çalışmalar yapması gerekiyor. Şimdi TOBB başkanının bankalara getirdiği “haklı” eleştiriyi kısaca hatırlayalım.

Kamu ve özel sektördeki tüm bankaları sıkıntıya düşen firmalara destek olmaya çağıran Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Şirketlerimiz bankalar tarafından ‘limit bitti’ denip başvurusu dahi alınmadan geri çevriliyor. Buradan tüm bankalara seslenmek istiyorum. Bu dönem karlılık düşünecek, şirket seçecek dönem değil” dedi.

Tüm dünyanın coronavirüs salgını dolayısıyla oldukça zor bir dönemden geçtiğine ve ülkemizde pek çok işletmenin faaliyetlerini geçici olarak durdurduğuna, birkaç sektör dışında tüm firmaların olağandışı ciro kayıpları yaşadığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu o nedenle ki “devletimiz bu dönemde ekonomik etkileri kontrol altında tutabilmek için birçok tedbir açıkladı. Bu tedbirlerin ana omurgasında da vergi ertelemeleri, kısa çalışma ödeneği ve düşük maliyetli işletme kredileri var. Her üç tedbir de firmalarımızın faaliyetlerinin devam etmesi ve istihdamın korunması için çok önemli. Özellikle kredi genişlemesinin sağlanabilmesi için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı tedbirler kapsamında Kredi Garanti Fonu’nun kefalet kapasitesi 250 milyar lira artırıldı. Ancak, 81 ilden oda ve borsalarımıza gelen şikâyetler bu kredilerin bankalar tarafından finansman sıkıntısı çeken firmalarımıza ulaştırılmasında sıkıntılar yaşandığını gösteriyor. Şirketlerimiz bankalar tarafından “limit bitti” denip başvurusu dahi alınmadan geri çevriliyor. Hatta coronavirüsten olumsuz etkilenen firmalarımızın değil de, kredibilitesi yüksek büyük firmalara kredi kullandırıldığı yönünde de eleştiriler var. Buradan tüm bankalara seslenmek istiyorum. Bu dönem karlılık düşünecek, şirket seçecek dönem değil. Hepimiz aynı gemideyiz. Reel sektör olmazsa bankacılık kesimi de olmaz. Devletimiz zaten riskin yüzde 80’ini üstleniyor. Tüm bankalarımızı sıkıntıya düşen tüm firmalarımıza destek olmaya çağırıyorum” ifadelerini kaleme aldı.