Samsun'un Turizm Kenti olması isteniyordu.

Ki;

Turizm Master Planı, Samsun'un kalkınması için hazırlanan tek plan da değildi üstelik.

Samsun'un Sağlık Kenti ve Spor Kenti olması da isteniyordu.

Sağlık Kenti ve Spor Kenti olmak için de aslında yeterli alt yapıya sahipti Samsun.

Ülkemizin önemli üniversitelerinden Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ)'ye bağlı Tıp Fakültesi Hastanesinin yanı sıra, SGK ile Eğitim Araştırma gibi kamu hastaneleri ve çok sayıda özel hastanelerinde iyi yetişmiş hekimleri var Samsun'un.

Ki;

Sadece ülke içinden değil, ülkemiz dışından da hasta çekiyorlar şehre.

Ve fakat.

''Samsun, arzu edildiği gibi Sağlık Kenti olabildi mi ?'' diye sorarsanız.

Bu soruya gönül rahatlıyla ''Oldu'' diye cevap veremem maalesef.

Olimpiyat yapan bir şehir olarak, iki AK Parti Hükümetleri döneminde iki kez Spor Bakanı çıkarmış Samsun önemli spor tesislerine sahip olmasına rağmen, Sağlık Kenti olma hayalini, ihmal yüzünden nasıl tamama erdirememişse, Spor Kenti Samsun rüyasından da hayal kırıklığıyla uyanmak zorunda kaldı.

 

TURİZM MASTER PLANI

Master planı hazırlatılmış olmasına rağmen Turizm Kenti olma hayalinde de başarılı olmadı Samsun.

Küresel ısınmanın etkileriyle aşırı sıcaklardan bıkanlar için Samsun için hazırlanan Master Plan, güneş turizmine alternatif olarak hazırlatılmıştı.

Mustafa demir'den sonra kaç Vali değişti bilmiyorum.

Ama Samsun, o kadar çok şeyi bir arada yapmak istemesine rağmen, hala hiç bir konuda kalkınmasını sağlayabilecek sağlam adımları atamadı.

Yaklaşık 55 yıl kadar önce hazırlanmış beş yıllık planlarda ülkemizde sanayileşecek kentler arasında gösterilen Samsun'un sanayileşme hamlelerinde, kendisinden sonra yola çıkan şehirlerin ardından nasıl nal toplamak zorunda  kaldıysa, turizm yatırımlarını planlama konusunda da başarılı olamadı.

Samsun'un 'Anı Defteri' özelliğindeki otelini yıkıp yerle bir eden şehir de Turizm Master Planı'ndan başarılı beklemek fazlaca hayalcilikti ya neyse.

Oysa turizm için Allah vergisi altyapıya sahip ülkemizdeki ender şehirlerden biridir Samsun.

İnce kumla bezeli 40 Km uzunluğunda sahilinde halka açık plajları olan kaç şehir var bu ülkede.

Bunu nasıl gelire dönüştüremez bir şehir, akıl alacak gibi değil.

Sadece plajlar da değil bu şehirde turizm yatırımları için elverişi ortam.

En basiti Atakum'un güney yamaçlarındaki köyler mesela.

Allah vergisi güzellikteler.

Her köyümüz bir doğa harikası.aslında.

Ve fakat.

''Nasıl gidilir?'' diye sorarsanız.

İşte orada yutkunurum.

Yol yok. doğru dürüst zira.

Hafta sonu, tavsiye üzerine  Şenyurt Köyünde, üç kardeşin milyonlarca lira para harcayarak yaptıkları tesise gittim.

Ki;
Manzara müthiş.

Hava temiz.

Samsun'u tepeden seyre doyamadık.

O kadar güzel.

Servis de kusursuz.

Ki:

Benzer iki yatırıma Erikli köyü yakınlarında da tanık olmuştum.

''Gidin, görün'' diye şiddetle tavsiyede bulunmak isterim.

Yol çilesine rağmen görülesi yerler olduğuna inanıyorum çünkü.

Ki;

Sayılarının artması gerektiğini de düşünüyorum ayrıca.

Ve fakat.

Yol çilesi nedeniyle hakarete uğramaktan da korkarım açıkçası.

Yol çilesi nedeniyle ‘’Gidin- görün’’ şeklinde hemşirelerime tavsiyeden çekinirken, yatırım için müteşebbislere Samsun’u nasıl önerebiliriz.

Sahi!

Göz boyamaktan başka ne işe yarar bizim belediyelerimiz.