Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Başkanı İlyas Edip Sevinç gerçekleşen rekoru beklediklerini ifade etti. Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Hamza Bölük ise doğru tanıtım faaliyetleri oluşturulduğunda Türk Fındığının gelişiminin önünün açık olduğunu söyledi. Ordu Ticaret Borsası Başkanı Ziver Kahraman ise sektörün tüm paydaşlarla bir bütün olarak gördüklerini ifade etti. Listede yer alan Durak Fındık, Yavuz Gıda, Arslantürk Tarım, Poyraz&Poyraz Fındık, Gürsoy Fındık, Noor Fındık, Şenocak Gıda, Karimex Gıda, Uslu Tarım ve Ahmet Ak Gıda ve Durak Fındık firmalarının temsilcileri Karadeniz Ekonomi’ye özel açıklamalarda bulundu.

 

Edip Sevinç: Memnuniyet verici bir sonuç

“Türk fındık ihracatçısı bu büyük aile ülkemize döviz girdisi sağlamak için gece gündüz çalışmaktadır. Tüm ihracatçılarımızı ve sanayicilerimizi canı gönülden kutluyorum.” Diyen Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Başkanı İlyas Edip Sevinç, 2021 yılı fındık ihracatında yaşadıkları başarıdan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, "Dış ve iç tüketimde tonaj artışı sağlanması gelecek açısından sektörün ve üreticilerimizin garantisidir. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Başkanı İlyas Edip Sevinç, 2021 yılı fındık ihracatında yaşadıkları başarıdan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, "Dış ve iç tüketimde tonaj artışı sağlanması gelecek açısından sektörün ve üreticilerimizin garantisidir." ifadesini kullandı.

Sevinç, yaptığı açıklamada, 344 bin 370 ton iç fındık ihracatıyla miktar bazında cumhuriyet tarihi rekorunu oluşturan 2021 yılı rakamlarının, rehavete kapılmadan doğru analiz edilmesi gerektiğini aktardı. Nadide bir ürün olan Türk fındığının tüketiminin artırılamadığı takdirde ilgili tüm kesimlerin büyük sıkıntılarla karşılaşabileceğini ifade eden Sevinç, başta ihracat olmak üzere genel fındık tüketiminde artış sağlanması gerektiğini vurguladı. Sevinç, 2021 yılı ihracatının rekor seviyede gerçekleşmesinin beklenen bir sonuç olduğuna işaret ederek, "Bu başarıya ulaşılmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Dış ve iç tüketimde tonaj artışı sağlanması gelecek açısından sektörün ve üreticilerimizin garantisidir." değerlendirmesinde bulundu. Sevinç, 2022 yılı ihracatının da rekorlar kıracağından şüphe duymadığını belirterek, 2022 sezonu rekolte tahmini için henüz çok erken olduğunu ancak iyi hava şartlarının yeni bir rekorun habercisi olabileceğine işaret etti. Elde edilen bu başarıların sürdürülebilmesinin, ancak üretim altyapısını gerçekleştiren fındık üreticilerinin şimdiden yeni ürün için bahçelerinde gerekli bakım, ayıklama ve kış gübrelemesi gibi konularda etkin çalışmalar yapmalarıyla mümkün olabileceğini vurgulayan Sevinç, "Son yıllardaki gelişmelere bakıldığında, üreticilerimizin bu bilinç ile hareket edeceklerine olan güvenimiz tam. Başta Tarım ve Orman Bakanlığımız olmak üzere ilgili tüm kesim ve kurumların da gerekli ikaz ve teşviklerde bulunması, sektörümüzün ve ülkemizin menfaatine olacağı tartışma götürmeyecek bir gerçektir." ifadesini kullandı.

 

Hamza Bölük: Türk fındığının gelişiminin önü açıktır

Ülkemiz tarımsal ihracatının çok büyük oranda bir bölümünü oluşturan fındık ihracatımızın ülke ekonomisine 2021 yılı bazında 344.370 ton-2.260.105.304 $ safi ihracat rakamı kazandırması ile sektörümüzün ve ülkemiz tarımsal ihracatının bir kez daha yüz akı olduklarını ifade eden Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Yönetim Kurulu Başkanı Hamza Bölük, “Ülkemizin fındıktaki rekabet gücünün devam ettirilebilmesi için istikrarlı bir üretim büyümesi ve bu büyümeye paralel şekilde fındık ihracatının özellikle gelişmekte olan ülkelere olan kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmaların hızlandırılmasına ve bunun yanında katma değerli ürünlerin ihracatımızdaki payın artırılmasına yönelik desteklerin de sürdürülebilir bir teşvik unsuru haline getirilmesi yönündeki devlet desteklerinin artırılması gerekiyor. Özellikle bugünkü ihracat kapasitemizin artırılmasına yönelik çok meşakkatli yollardan geçilerek kurulan Fındık Tanıtım Grubunun çalışmalarının tekrar devam ettirilmesi gerektiğine olan önemi bir kez daha ifade etmek gerekiyor. Fındık İhracatından kesilen payların tekrar bu sektörün geliştirilmesine olan bu güzel çalışma örneğinin tekrar hayata geçirilmesini bu vesile ile bir kez daha dikkat çekmek lazım. Dünyada hala fındığı tanımayan insanlar olduğu düşünüldüğünde bu alanları başka sert kabuklu yemişlerin doldurduğu da göz önünde bulundurulduğunda Türk Fındığının gelişiminin önü açıktır. Yeter ki yeterli tanıtım faaliyetlerinin hayata geçirilebilmesi için Devlet desteği bulunsun. Hele hele dünya genelinde sert kabuklu yemişlerin sağlık yönündeki etkileri her geçen gün arttığı göz önünde bulundurulduğunda bizim Türk fındık sektörünü istikrarlı bir şekilde büyütme gayreti içesinde planlı bir şekilde geliştirme zorunluluğumuz olduğunu düşünüyorum. Gelecek nesillerimize Türk fındık sektörünün üretim, tüketim, ihracat kapasitesinin artırılması yönünde iyi bir miras bırakabilmek için tam bir koordinasyon içerisinde bunu gerçekleştirme zorunluluğumuz var” açıklamalarını yaptı.

Kadir Durak: Yatırımlarımızı öz kaynak ile yapıyor, kredi kullanmıyoruz

Türkiye’nin en fazla ihracat yapan yerel firmasının gururu içindeyiz. Bu büyük başarı tüm idari ekibimize ve çalışanlarımıza aittir. Yatırımlarımız sektöre devam edecek. 2021 yılını geçen yıla oranla 2,5 milyon kilo daha fazla ihracat yaptıklarını söyleyen Durak Fındık Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Durak; “İhracatı arttırmak için yeni depolar ve yeni makine yatırımları yapıyoruz. 2022’deki ihracatımız 2021’deki rakamımızdan daha iyi olacaktır. Her zaman daha iyiye ulaşmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İhracatımızı, ciromuzu artırmaya ve geliştirmek için çalışıyoruz. Yatırım yapmaktan çekinmiyoruz. 2020 ve 2021’de yatırımlar yapmıştık. 2022’de de planladığımız yatırımlar var. İçinde bulunduğumuz dönemde firmalar yatırım kararlarını defalarca gözden geçiriyorlar. Durak Fındık olarak borçlanarak yatırım yapmıyoruz. Kredi kullanarak yatırım yapmayı doğru bulmuyoruz. 25 yıldır bu düşüncemizi koruyoruz” dedi.

 

Bülent Yavuz: 2022 yılını yüzde 30 büyüme ile kapatmak istiyoruz

2021’i bir önceki yıla oranla hem artışta hem de değerde artışla kapattıklarını söyleyen Yavuz Gıda Yönetim Kurulu Başkanvekili Bülent Yavuz; “2022 yılında yüzde 30 büyüme ile kapatmak istiyoruz. Genel anlamdaki bu büyümeyi ihracatta da bu artışı bekliyoruz” açıklamasını yaptı.

 

Sebahattin Arslantürk: Yeni yatırımla kapasitemizi yüzde 30 artıracağız

Belli bir istikrarı koruduklarını söyleyen Arslantürk Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Arslantürk, “2021 yılında iç piyasaya yoğunlaştık. 2022 yılında ihracata yönelmek istiyoruz. 15 bin ton üzerinde ihracat hedefliyoruz. 2021 yılında yatırımlar yaptık. 2022’de de yatırımlar devam edecek. Bunların bir kısmı iyileştirme, bir kısmı da kapasite artırım yatırımları. Yılın ilk 6 ayında bu yatırımları bitirmeyi hedefliyoruz. Yüzde 30 kapasite artırımı yapacağız” dedi.

 

Mustafa Poyraz: Asya Kıtası’nda yeni iş birlikleri oluşturduk

Mevcut pazarlarımıza ek yeni pazarlar ilave ettiklerini söyleyen Poyraz&Poyraz Fındık Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Poyraz, “Asya Kıtası’nda yeni iş birlikleri oluşturduk. 2022’deki gidişatımız tamamen ülke ekonomisine bağlı. Dövizdeki ani iniş ve çıkışlar bizleri engelliyor. Önümüzü görmek istiyoruz. 2022 sezonu için yeni mahsul dalda iyi gözüküyor. Türk fındık ihracatçısı zor şartlarda önemli işler yapıyor. Sanayicimize, ihracatçımıza sahip çıkalım, 2022 yılının daha iyi olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

 

Dursun Gürsoy: Kalite isteği yüksek olan yeni pazarlara yöneldik

Gürsoy Fındık Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Gürsoy, 2021 yılı ihracat rakamlarını değerlendirdi. Fındık sektörü büyük ciroların olduğu ancak karların az olduğu bir sektör olduğunu ve önemli olanın karlı olmak olduğunu hatırlatan Dursun Gürsoy, firma olarak 2021 yılı içinde yaptıkları ihracat ile hem miktar hem de dolar bazında ihracatlarını artırdıklarını ve ilk 20 firma içindeki geçen yılki konumlarını koruduklarını beyan etti. 

Avrupa pazarındaki kar marjlarının düştüğünü ve rekabetin daha az olduğu kalite isteği yüksek olan yeni pazarlara yöneldiklerini ifade eden Dursun Gürsoy, sektörün çok düşük marjlarla çalışması ve global firmaların aşırı rekabeti ihracatlarını artırmalarının önünde en büyük engel olduğunu söyledi. Gürsoy; “Sektörün en büyük problemi Türkiye’nin üretiminin 3 katı fazla kurulu kapasite olmasından ve sektörün özellikle bazı yıllarda üçte bir kapasite ile çalışabilmesinden kaynaklanan fabrikam çalışsın zihniyetinin sektörel karlılığı çok düşürmesi ve artan maliyetleri ve enflasyonu dikkate almayan bir satış mantığının ciroları etkilemesidir. Kısaca çok satarak çok kar elde etmenin sektörde imkânsız hale geldiğini bunun için yeni stratejilerin gerektiğine ve acilen uygulanması ile firmalarının mevcudiyetlerini devam ettirebileceklerini aksi halde son 10-15 yıldır yaşanan sektördeki konsalidasyonun kurbanı olabilirler. Son 10 yılın ortalama fındık üretiminin 650 bin ton olmasına rağmen sektörde 2 milyon ton fındığı kırıp işleyecek kapasite oluşması ve hala çeşitli teşvik ve desteklerle kapasite artışının devam etmesi ve buna ilaveten artan diğer ülke ihracatlarının da Türk fındığına rekabetinin her geçen yıl artması ve ülkemizdeki global firmaların gerek pazar gerekse finans üstünlüğünden dolayı her geçen yıl ihracatlarını artırmaları Türk fındık ihracatçılarının önündeki en büyük problem olarak görünüyor” dedi.

Son yıllarda globalizasyonun ve pandeminin de etkisi ile iç ve dış piyasalarda yaşanan gelişmeler firmalarının klasik pazarlardan kaliteye daha çok önem veren rekabetin daha az olduğu yeni pazarlara yönelmesi ve daha farklı ülkelerde yeni firmalara fındık satılması gerekliliğini ön plana çıkarıldığını söyleyen Dursun Gürsoy; “Nitekim Türkiye dışındaki ülkelerde üretimin artması tüm bu ülke ihracatçılarının da klasik Avrupa pazarına mal satma gayretleri rekabeti kızıştırdı ve marjları düşürdü dolayısı ile biz Türk ihracatçıları için yeni pazarlara yönelmek ve kalite açışından çok titiz firmalara hitap ederek mevcut cirolarımızı korumamız gerekti. Tabi bu arada ülkemizin sürdürülebilir fındık ihracatını devam ettirmesi için özellikle fındık üretiminde sürdürülebilir üretim miktarını rekabetçi bir maliyetle devam ettirmesi çok hayati bir konudur. Netice olarak ülkemizin ve bizlerin dünya fındık pazarındaki hâkimiyetinin devamı önümüzdeki yıllarda alınacak özel tedbirlere ve politikalara bağlıdır” ifadelerini kullandı.

Dekarda 250-300 kg ürün alabilen rakip ülke üreticileri ile rekabet edebilmenin mevcut politikaların devamı halinde çok daha zor olacağını söyleyen Gürsoy; “Yaşlı bahçelerde, 70% i üretim bölgelerinde yaşamayan üreticilerin yapacağı fındık üretimi ile dekarda 80-100 kg verimle ve yüksek enflasyonun etkisi ile artan girdi maliyetleri ile gelecek 5-10 yıl hem üretici hem de ihracatçı için çok zor geçecek görünüyor. Özellikle ülkemiz fındık üretiminin çok büyük kısmının gerçekleştiği Ordu ve Giresun illerinde mutlaka fındık üretiminde özel politikalar uygulamamız gerekmektedir. Üretim altyapısında mevcut destekleme modelinin ve özellikle doğrudan gelir desteğinin yeniden gözden geçirilmesi, verim ve kaliteyi teşvik eden destekleme politikalarının ihdası, üretime emeğini direkt veren köyde yaşayan üreticilerin korunarak bölgesel göçün önlenmesi, yaşlı bahçelerin daha verimli yeni çeşitlerle rehabilitasyonu, üreticiye ek gelir sağlayacak bölgeye uyan ilave yeni ürünlerin ve hayvancılığın teşviki, girdi maliyetlerini düşürücü tedbirlerin alınması sürdürülebilir fındık üretim ve ihracatının devamında büyük rol oynayacaktır” açıklamasını yaptı.

Üretici ve ihracatçı gelirlerinin artırılması bağlamında kontrollü kapasite oluşumu ile daha çok katma değer yaratan fındıklı mamullerin üretimine teşvik verilmesi, yeni fındıklı ürünlerin imalatı için Ar-Ge faaliyetlerinin artırılması ve özellikle bu konuda bölge üniversiteleri ile sanayici ihracatçı işbirliğinin tesisi ve teşviki ve ihracatçının zor ve uzak pazarlara girebilmesi için yüksek vergi oranları ile korunmuş pazarlarda devletten devlete müzakerelerle o ülkelerin ithal vergi oranlarının düşürülmesi ihracatımıza olumlu yansıyacağını söyleyen Gürsoy; “İşlenmiş fındık üretiminde ve fındıklı mamul üretiminde ana imalat girdileri olan Doğalgaz, elektrik uzak ülke navlunlarında devlet teşviklerinin gözden geçirilmesi, girdiler üstündeki vergilerin düşürülmesi gibi ek tedbirlerle ihracatımız daha da artırılabilir. Netice olarak kalitesini ve güvenirliliği ispat etmiş olan Türk Fındık ihracatı yeni tedbirler alındığı taktirde gelecek yıllarda yine Tarım Ürünleri İhracatımız içinde en büyük payı almaya devam ederek bölge insanımıza iş ve aş kaynağı olmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.

 

Levent Karahasan: İlk 5’te yer almak istiyoruz

Gelecekte ilk 5 ihracatçı arasında yer almak istediklerini söyleyen Noor Fındık Satış Müdürü Levent Karahasan; “Avrupa’daki hali hazırda oturmuş müşteri portföyümüze düzenli ticaretimizi sürdürürken Uzakdoğu’da attığımız sağlam adımların ihracatımıza olumlu etkileri oldu. 2022’de hedeflerimizden biri de Avrupa’da sağlamlaştırdığımız Noor Fındık adını Uzak Doğu’da da yaygın hale getirerek, öncelikle 2 basamak daha yükselmek istiyoruz. İlerleyen yılarda da ilk 5’e adımızı yazdırmayı hedefliyoruz” dedi.

 

Cem Şenocak: İhracat oranımızı arttırmaya devam edeceğiz

Şenocak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Cem Şenocak 2021 yılı ihracat rakamlarını değerlendirdi. Bu artışı 4 nedene bağlayan Cem Şenocak; “Dünyada diğer fındık üreten ülkelerde özellikle İtalya’da az olması. 2021 yılının sonlarına doğru artan kur artışının alıcıya cazip gelmesi. Ülkemizdeki fındık sanayisinin Avrupa’nın daha üzerinde gelişmiş olması, teknolojiyi yakından takip etmesi diğer tarım ürünlerine ve çerezlere göre fındık ihracatını artıran önemli nedenlerdendir. Son olarak firmamızın ihracat artışında yukarıdaki maddelere ek olarak şirketimize 3. Kuşak Yiğit ve Mert Şenocak’ın yüksek tahsillerini tamamladıktan sonra 5-10 yılda ihracat sorumluluğunu üzerlerine alıp 30-40 yıllık deneyimli kadromuzla uyum içerisinde çalışarak başarımızı arttırmaktadır. Bu dört önemli nedeniz söyleyebiliriz. Döviz kuruyla ilgili konunun ülkemize fayda getirmediği konusundaki eleştirilere katlıyorum. Kur arttıkça alıcı fiyatı düşürüyor. Kurdan gelecek ihracat dövizi birim fiyatının düşmesinden dolayı uzu vadede ülkemize ve üreticimize zarar vermektedir. Dünyada yaklaşık 130 ülkeye fındık ihracatı yapılıyor. Firma olarak bizler yaklaşık 40 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. 40 sayısını arttırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

 

Emrah Albayrak: İhracatımızı 20 milyon dolara çıkartacağız

Karimex, Sözleşmeli ve sürdürülebilir tarım projesi kapsamında bini aşkın üreticisiyle organik ve sertifikalı olarak üretimini ve işlemesini gerçekleştirdiği fındığını dış pazarlara açarak ihracatını 20 milyon doların üzerine çıkartmak istiyor.

Karimex Gıda İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emrah Albayrak 2021 yılında İç piyasada organik sertifikalı fındık taleplerine cevap verdiklerini 2022 yılında ise organik sertifikalı fındıkta ihracat oranını arttırmak için çalışmalar yapacaklarını söyledi. 2022 yılında sürdürülebilir istikrarlı büyüme ile karlılıklarını arttırarak devam etmek istediklerini ifade eden Albayrak; “Belirtilen listede bizlerin ihracatındaki fındık miktarı o kadar. Bünyemizde fındık dışı yaptığımız ihracatlar da var. Toplamda 17.057.384 USD ihracat ve toplamda 367.237.750,31 TL grup konsolide ciro ile 2021 yılını kapattık. 2021’de iç piyasa operasyonlarımız arttı. Geçtiğimiz yıllarda Zonguldak’ta faaliyete geçirdiğimiz Organik Fındık Kırma ve İşleme Tesisimizle o alanda da çalışmalar yürütüyoruz. İç ve dış piyasada organik sertifikalı fındığa artan talebe penetre ediyoruz. Geçen seneye oranla ciromuz daha yüksek oldu. Bir önceki yıla oranla müşterilerimizi koruduk, ciromuzu arttırdık. Hedeflerimiz doğrultusunda istikrarlı biçimde büyümeye devam ediyoruz. 2022’de iç piyasaya sunduğumuz sertifikalı fındığın ihracat oranını arttırmak istiyoruz. Fındık ürünü kısa vadeli satılan bir ürün değildir. Organik ve sertifikalı fındık alıcıları uzun dönem antlaşmalar imzalamak istiyorlar. Dış pazarlarda daha aktif olacağız. Bununla birlikte de 20 milyon dolar ihracat barajını geçmek istiyoruz. İstikrarlı olarak karlı büyümek istiyoruz. Geçen yıla oranla en önemli sürdürülebilir rekabetçi avantajımız 16,2 milyon dolar ihracat yaparken Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Karımız (FAVÖK) bu yıl hemen hemen aynı ihracat ile arttırdık. 2022 yılında sürdürülebilir istikrarlı büyümemize karlılığımızı arttırarak devam etmek istiyoruz” dedi.

 

Mustafa Uslu: Yüksek ihracat rakamlarına ulaşmak istiyoruz

Uslu fındık olarak ihracata yeni başladıklarını söyleyen Uslu Fındık Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Uslu; “Rakamlarımız geçtiğimiz yıllarda düşüktü. İç pazardaki payımızın bir kısmını ihracata aktardık. Avrupa pazarında yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Yeni yatırımımız devam ediyor. Bundan sonrada daha yüksek rakamlara ulaşmak istiyoruz. Mevcut tesisimizde her talebe karşılık veremiyoruz. Yeni yatırımla bunları aşarak daha yüksek ihracat rakamlarına ulaşmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

 

Halil Ak: İhracatımızı arttırmaya devam edeceğiz

İhracat oranımızı 2 kat arttırmamıza rağmen 17. sıradaki yerimizi istikrarla koruduklarını ifade eden Ahmet Ak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ak; “İlerleyen yıllarda daha fazla çalışmalıyız. Bu artışı devam ettirmeyi hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.

 

Sinan Atik: Uzun vadeli planlar oluşturuyoruz

Her yıl olduğu gibi bu yılda sıralamada yerlerini aldıklarını söyleyen Dost Fındık Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Atik, her zaman ileriye yönelik olarak pozisyonlarını almaya çalıştıklarını ifade etti.

Dost Fındık olarak üretim ve tedarik zincirinin devamlılığını sürekli olarak sağladıklarını vurgulayan Atik; “Şirket olarak her zaman önce kaynağında mutluluk mottomuz ile yola çıkıyor ve geleceğe yatırım yapan uzun vadeli planlar oluşturuyoruz. Yaptığımız yatırım ile yenilenebilir enerji kaynaklarımızı etkin olarak kullanabileceğimiz, doğa ve çevre bilincini tüm şirketimize empoze edebilmiş olmanın ise ayrı bir mutluluğunu yaşıyoruz. 2022 yılında büyüme planlarımızın içerisinde; mevcut entegre tesisimizde kurulu olan güneş enerjisi çalışmasının tüm plantasyonumuza yayılması, Pinduk markası üretim kapasitesinin artırılması ve marka bilinirliğini artırılması ayrıca Dost Fındık bakış açısını bir değer zinciri kurarak tüm insanlığa ulaştırılması yer almaktadır. Bölgemizde yaşamlarını sürdüren insanlara dokunmayı ve değerli hissetmelerini sağlayabilmeyi sosyal sorumluluğumuz olarak kabul ediyor ve var gücümüzle planlamalar yapıyoruz. Bu uzun süreçte yalnız olmadığımızı biliyor ve katkı yerel paydaşların da sağlayacağı katkıların büyük ve verimli olacağını düşünüyoruz. Bölge ekonomisi Dost Fındık olarak her zaman insana ve doğaya yatırım yapmayı görev ve ilke edindik.” diyerek açıkladı.

 

Ziver Kahraman: Sektörü tüm paydaşlarla bir bütün olarak görüyoruz

Ordu Ticaret Borsası Başkanı Ziver Kahraman, Karadeniz İhracatçılar Birliği’nin açıkladığı 2021 takvim yılında en fazla ihracat yapan ilk 20 firma içerisine Ordu’dan 7 firmanın girdiğini ve 4’ününde Ordu Ticaret Borsası üyesi olmasının sevindirici olduğunu söyledi.

Borsa üyesi 4 firma olan Poyraz Poyraz A.Ş., Gürsoy A.Ş., Şenocak Ltd.Şti. ve Karimex Ltd.Şti.’yi tebrik eden Kahraman, “Üreticilerimizin emeği sonucunda ortaya çıkan bu ürüne katma değer kazandırıp da ihraç eden üyelerimizi takdir ve tebrik ediyorum. Biz, sektörü tüm paydaşlarıyla beraber bir bütün olarak görmekteyiz. Üretimden pazarlamaya kadar entegre bir sistem olarak değerlendirmekteyiz ve bu entegrasyon hangi noktada bozulursa bozulsun kaybeden sistem olur, hepimiz oluruz.” dedi.

Büyüme ve kalkınmanın en önemli aracının üretmek olduğunu da sözlerine ekleyen Kahraman, “Büyüme ve kalkınmanın tek aracı vardır o da üretmektedir. Farazi mevzular zerinde zaman kaybetmeden çağın gereğine uygun üretim ilişkilerini geliştirmek durumundayız. Dünyanın gelişmiş ekonomilerine bakıldığında teknoloji üretenlerin ya da teknoloji yoğun, endüstriyel ve entegre üretim yapanların her zaman kazandığını ve refah seviyelerinin de yükseldiğini görmekteyiz. İcabında bir çip karşılığı bir kamyon buğday olabilmektedir.” diyerek açıklamada bulundu.

Kahraman son olarak, “Akıllı Tarım tekniklerinin, ÜR-GE ve AR-GE’ye dayalı sanayi ve pazar algısının hayata geçirilmesi artık zorunluluktur ve tüm bunları hep beraber, bir arada ve birbirimize destek olarak yapabiliriz.” diyerek sözlerini sonlandırdı.