15.03.2025

2019’da Rusya ekonomisini şu sözlerle yansıttım:
Rusya 2008 Krizine % 6 büyüme ortalamasıyla girdi. Slogan “Yapan /Yaptıran Ekonomik Güç “olarak belirlendi...
Rusya, 2020 ‘lerde “ 21.yy’ı Yönlendiren Dünya Gücü “ olacaktı.
Dünya Ekonomi Krizi, Rusya’da devletin kolunun çok ama çok uzamasına yol açtı. “Yeniden Devletleştirme” dönemin parolasıydı.
Krizin kapıyı çaldığı fark edilmedi ! “ Kriz “ ve “ Rusya “ sözcüklerinin yanyana kullanılması yasaklandı. Anti-kriz önlemlerin kullanıldı “ Yüksek “ tutulan bir ruble, Başkan için bir “güç sembolü’’ oldu.Kural; tekelleşmiş bir yapı, kişiye özgü kârlar, ‘’devletleştirilen’’ zararlardı.
Yeni dönemde , 3 endemi, yolsuzluk , hukukun yokluğu ve sansür oluştu...
Ama “Dün ” ile “Bugün“ arasında insanların artık kaybedeceği çok fazla. Kişi başına ortalama geliri 10 yılda duble oldu ve 12 bin $ ‘a ulaştı.
Öngörülmeyen, tehlikeli ve kararsız bir döneme girildiği kesin...
Ve 2025’de Rusya’da yapı tümüyle bir ‘’savaş ekonomisi’’ne dönüştü. 2.1 Trilyon $’lık ekonomik büyüklüğün artık yüzde 11’i savunma bütçesi. Askerlik teşvikinde kişi başına 30 bin $ ödeniyor. Ölüye tazminat 150 bin $. Kaynak, Rusya Varlık Fonu. ‘’Askerlik’’ yeni mesleğin adı ve artık işsizlik yok, 1,2 milyon işgücü açığı var. Her ay 10.000-30.000 genç profesyonel askerliğe yazılıyor. Bu eylem,Nazi Almanya’sının 1935-9 dönemini o denli andırıyor ki...
Savaş ekonomisi kendi yapısını yaratıyor. Büyüme hızı % 4.1. 2025 için % 1.2’ye düşüş öngörülse de, buna aldırmayın. Çünkü savaş harcamaları, ekonominin yeni itici gücü. Kefen paralarından analar / babalar işyeri kuruyor.
Savaş zenginleri artıyor... Başkan’ın yakını olan bir avuç adamın serveti 360 milyar $ olarak kestiriliyor.Ne tasa...Kişi başına ortalama gelirler de artıyor. Bu 15 bin $’ı aşmış durumda. Carnegie Enstitü’sünün sözleriyle ‘’Savaş eksenli bir büyümede görünmeyen o kadar çok kalem var ki...’’
Ülkeye uygulanan ambargo hiçbir şekilde etkili olmadı...2024 ‘de bu ülke 108 milyar $ doğal gaz sattı. Alımda ve satımda artık en büyük ticaret paydaşı Çin.
1200 yabancı sermayeli kuruluşun çekip gittiği ekonominin tüm kumandası artık Bay Başkan’ın elinde. Kişi eksenli bir yatırım ve ticaret yönlendirmesi yapılıyor.
CEPA’nın ifadesiyle ‘’Bugün değil ama bu savaş bittiğinde ekonominin sorunları azgınlaşacak.’’
Bay Başkan noktalasın: ‘’Genel hatlarıyla aldığımız sonuç iyi...’’
Bir yere varmak isterim: Rusya uzmanı, dostum Doç. Dr. Muhittin Tolga Özsağlam yıllardır tahlillerinde Rusya’nın sıcak denizlere açılması zorunluluğuna değinir. Savaş ekonomisiyle etle tırnak olmuş Rusya için Ukrayna’nın kıyıları yaşamsaldır,Karadeniz kıyılarından vazgeçmesi olanaksızdır.
Mahmut Şenol ve Büyükelçi Şefik Onat ikilisinin gerçekleştirdiği o nefis Elçiye Zeval Olmaz podcast programında olduğu gibi diplomasiye keşke alan kalsaydı.
Don Kişot’un Sancho Panzo’ya söyledikleri, 400 yıl sonra da gerçektir:
-3 devle savaşıyoruz: Adaletsizlik / Korku / Cehalet...
Yaşar Kemal usta diyor ki: Ne var ne yok Sait (Faik)’’ dedim. ‘’Hikaye yazıyor musun?’’ , ‘’Yok’’ dedi, ‘’yaşıyorum’’ Hüzünlü, ılık,insan sevgisi dolu hikayelerini Sait yazmaz,yaşar.Sait bir dertli, kötülüklerden,aşağılıklardan, dünyadaki cümle bayağılıklardan, kirden iğrenen bir ademoğludur. O daima iyiliği söylemiştir.