23.07.2022
28.800 hayvan çiftliği ve 152 milyon hayvan varlığı olan Hollanda’da sivil toplumun gücü hayvancılık sektörünü allak bullak etti.
Hollanda hükümetinin aldığı kararla hayvancılık işletmelerinin üçte ikisi kapanacak. Kalan işletmeler yenilenecek, ölçekler küçülecek.104 Milyar € değerle Avrupa’nın en büyük tarımsal ürün ihracatçısı olan Hollanda, nitrojen oksit zehirlenmesine karşı doğa ve iklimi korumayı hedefliyor.
5 Temmuz ‘da Hollanda’nın İkinci Meclisi ‘’Çevreyi Kirleten Zararlı Kimyasal Maddelerin Dışarı Salınmasını Kesme Planı ‘’ nı kabul etti. Buna temel olan yargı kararı ‘’Urgenda İklim Davası ‘’olarak anılıyor. Urgenda Vakfı adlı bir STK kuruluşu başkanı bir kadın. Urgenda Vakfı’nın 886 üyesi yargıya başvurdu, yargı ‘’çevre ve iklim’’ adına 9 Ekim 2018’de onları ‘’haklı ‘’ buldu. Devlet konuyu ‘’temyiz’’ etti, yüksek yargıya götürdü. Yüksek yargı bu karara ‘’ onay ‘’verince iş Hollanda devleti için ‘’bağlayıcı‘’ hale geldi.
Bu süreçte hayvancılık işletme sahipleri boş durmadı, çeşitli eylemlerle işi engellemeye çalıştı. Çiftçi Yurttaşlar Partisi toplumda sempati yaratmaya çalıştı. ‘’Çiftçi Yoksa Besin Yok ‘’ parolasını kullandılar. İşin ilginci, doğayı yok etme eylemine sadece aşırı sağ siyasi partileri sahip çıktı. Aşırı sağa göre ‘’ Bu emisyon rakamları Davos’çuların uydurmasıdır ‘’.
Oysa Hollanda’da artık bir ‘’ toplumsal oydaşma ‘’ var ve geriye dönüş söz konusu değil…
Plana göre bir yıllık geçiş dönemi olacak. Endüstriyel hayvancılık işletmelerin kapanmasından oluşan zararlar devletçe karşılanacak. Ekolojik hayvancılık yatırım giderleri ödenecek.
Topu topu 41 bin km2 olan 17 milyonluk Hollanda’da 1 km2’lik alanda 14 keçi,93 büyükbaş hayvan, 298 domuz,2372 tavuk var. 1 domuz çifliğinde ortalama 2.200 domuz barınıyor.
İşte bu zorlamalarla yılda 17.1 milyar € ‘luk et, süt ve süt ürünleri ihraç edilebiliyor ve Hollanda’da her insan ortalama yılda 76 kg et tüketiyor. ( Dikkat: Haftada 1 kg ‘dan fazla ).
Bu düzenlemeyle aşırı nirojen ve amonyak salgılayan 28.800 hayvancılık işletmesinin 11.200’ü ‘’hemen‘’ kapatılacak. 17.600 işletmenin % 50’si değişim görecek. Büyükbaş hayvan ve domuz varlığının 1/3’ü yok edilecek. Bununla AB‘nin en yüksek nitrojen ve amonyağını salgılayan Hollanda’da bu salgının % 70’i önlenecek.
Dostum Orhan Ertuğruloğlu’nun bilgilendirmesiyle hayvancılık Hollanda’da babadan oğula geçen bir meslek. Bu hesapça 500 bin insanın tepeden tırnağa yenilenmesi gerek. Hollanda Kralı ‘’Bu insanlara yeni bir perspektif verilmeli ‘’ diyerek tasasını belirtmiş.
Kral merak etmesin, ama bu ‘’büyük dönüşüm ‘’ hareketinde Hollanda bu işin üstesinden gelecek konumda. Zira hem niyeti var hem de yetisi….
Bu karar, iklim adına ‘’ dünyanın en etkili ve ilk kararı’’ olma özelliğini taşıyor.
Bu sıcak gelişme için The Economist dergisinin ‘’ Hollanda’da konu gıda sektörü olduğunda iyi niyetle, yoksul planlama hep yanyana gelir ! ‘’ demesini de bir not olarak düşelim.
Karl Polayni bir 20.yy filozofu. Karl Marx’ı yorumuyla tamamladı desek yeridir. Prof. Ayşe Buğra’nın Türkiye ‘ye ve Türkçe’ye kazandırdığı ‘’ Büyük Dönüşüm: Günümüz Ekonomi ve Politikasının Orjini ‘’ adlı 1944 tarihli eserinde kapitalizmin yenilenmesinin ekonominin toplumdaki yerini değiştiren devasa bir kurumsal reform projesiyle olmasını öngörüyordu. Üretmek ve satmak birinci salınım ise, toplumun kendini savunma eğilimi kapitalizmin ikinci saklınım hareketiydi. Bu yüzden piyasalaşma ile sosyal hareket yanyana işleyen bir ‘’Çifte Hareket Eylemi ‘’ ( Double Movement ) hali yaratıyordu. Çok sonraları Susan Strange bu fiil için ‘’ Devletin Yeniden Ölçeklendirilmesi ‘’ adını verdi, işte Hollanda hayvancılığı için alınan kararı bu örneğin içine yerleştirilmeli. Salt yok etmek kapitalizme özgü değildi, yenilenmeyi de biliyordu ve zaten kapitalizm bunun için 250 yıldır ayaktaydı.
Hollanda ‘’çevre ve iklim saygısı ‘’ adına, ‘’ vahşi kapitalizm ‘’ ile işin yürümeyeceğini iyi biliyor, bindiği dalı da kesmiyor…