Çinli otomobil devi CHERY'nin samsun'a yapacağı yatırımdan vazgeçtiğine inanılırken, markanın yatırım için hala Samsun'u düşündüğünü öğrendiğimde tatil için Samsun’dan bin kilometre kadar uzaktaydım.

CHERY’nin yatırım için hala Samsun’u düşündüğüne dair habere nasıl sevindiğimi bilemezsiniz.

Gazetemiz editörlerinden N.Alper Cabbar dün, Çinli firmanın yatırım detaylarını yazmış.

CHERY, yetkilileri arazi de bakmış.

Çinli firmanın kurmayı planladığı otomobil fabrikası için yeterli arazi, Samsun'un yeni OSB alanında bulunmuş.

Samsun bu yatırımı istiyor.

Otomobil süspansiyon üreticileri arasında hatırı sayılır bir yeri olan SAMPA bile, yeni OSB alanında kendilerine tahsis edilen 750 dönüm parselin, 250 dönümünden CHERY için fedakarlıkta bulunmuş.

SAMPA, 250 dönümü CHERY'ye terk etmiş.

Samsun adına ilk fedakarlığı SAMPA’nın sahipleri, Tayfun ve Trık Altuncu kardeşler yapmış yani.

Fedakarlık yapma sırası şimdi Samsun'un ekabirlerinde.

Niye böyle söylüyorum!

50 yıla yaklaşan meslek yaşamında, son anada Samsun'da kaçan çok yatırıma tanık oldum zira.

Bir süredir bu köşeden uzaktaydım biliyorsunuz.

Tatil dönüşü, Kocaeli'nden geçerken otobanın kenarındaki Yıldız Entegre mesela, kendilerine yeterli arazi verilmediği için Samsun'dan kaçırılan yatırımlardan biridir.

''Kaçan'' demiyorum.

Bile isteye ''Kaçırılan'' diyorum.

Fehmi Yıldız'ın, yatırımını Samsun'da yapmak için ne kadar direndiğine tanık olan onlarca kişi sayarım size.

Samsun Makine Sanayi'nin dükdil boru fabrikasını, Adana'ya taşıma kararı da Yıldız Entegre'nin yatırım için İzmit'i seçme nedenine benzer bir nedenden ötürüdür.

20 yıl kadar Dünya gazetesinde bölge temsilcisi olarak çalışırken, Samsun'da yatırım planlayan müteşebbislere çıkarılan zorluklara tanıklığım olmuştur.

Yatırımcılara zorluk çıkarmada mahir yöneticilerimiz oldu bizim.

Bu konuda zengin sayılırız yani.

Yazının manşetini de ''CHERY 'GELİYOR' DEDİ MADEM'' şeklinde bu nedenle atmış bulunuyorum.

CHERY'nin yöneticileri de, önceki benzerleri gibi son anda çıkarılan zorluklar nedeniyle yılıp, gidenlerden olmasın istiyorum.

Tecrübeyle sabit, insan ve yönetici kaynaklarımız, böyle bir durumun yaşanması için çok elverişli maalesef.

Bilmem anlatabildim mi?