25.08.2019
Medyayı takip ediyorum. YouTube kanalına bakıyorum. Kendine ekonomist diyen bir takım muhteremler her gün yorum yapıyor. Dayanamadım ve ben de bu kervana katılayım istedim.
Konuşan kişilerin geçmişine bakıyorum. Çoğu ekonomi eğitimi bile almamış. Sonraki yıllarda nerelerde ne yapmış diye inceleyeyim diyorum. On yılda on şirket değiştirmiş. Mesleki bir başarı ve istikrardan eser yok. Bu muhteremler teknolojinin de nimetlerinden faydalanarak, geçiyor kameranın karşısına döktürüyor da döktürüyor.
Vatandaş olarak kimi takip ederseniz edin, kimin sözüne itibar ederseniz edin ona karışamam. Hatta şu kişiyi takip edin bile demem. Ama sizden takip ettiğiniz kişiyi, internet üzerinden araştırmanızı öneririm. Kişilerin başarı ve başarısızlıklarını, finans sektöründe daha önceki açıklamalarını ve çalışmalarını inceleyin. Aksi halde yoruma bakarak yaptığınız yatırım size zarar verebilir. Güvendiğiniz dağlara kar yağar. Aldığınız dolarlar ertesi gün sizi tırmalar.
Bir de böyle başlıklar atıyorlar ki daha fazla tıklansın. Siz de bir şey zannedip izliyor, adam sanıp takip ediyorsunuz. Muhteremler YouTube yıldızı oluyor ve paraları cebe atıyor.
Ben de bu yazının okunması için böyle bir başlık attım. Ama yazının sonunda kendi yorumumu yapacağım.
Yıl 1994. Rahmetli Tuncay Artun o zamanki adıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası başkanı. Karaköy’deki borsanın ilk binası önünden ilk borsa haberlerini canlı yayında İnterstar televizyonundan ilk kez veren ekonomi muhabiri olarak, şu ana kadar tek bir yorum yapmadım.
Bilmediğimden ya da kendime güvenmediğim için mi? Hayır tabi ki…
Reel sektörü 25 yıldır yakından takip eden yani stüdyodan değil, üretimin merkezlerinde o havayı teneffüs ederek, yaşayan bir ekonomi muhabiri olarak bu konularda sürekli yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Bugünkü durumu analiz etmek başka, yarınla ilgili vatandaşı beklentiye sokmak başka şeydir.
Türkiye’de reel ekonomi olmadan borsa olmaz. Reel ekonomiyi bilmeyen arkadaşların, ekonomi tahminleri de güdük kalıyor.
Ekonominin temel değerleri vardır. Ekonomi güven ve huzur ister. Bunun teminatı da hukuktan geçer. Bir ülkede hukuk gerektiği gibi uygulanıyorsa, eşit vatandaşlık kavramı yerleştiyse güven ve itibar kendiliğinden oluşur. Para yani fonlar da güvenli limanlara demir atmak ister. Ekonomiye bu çerçeveden bakanlar geleceği doğru okuyabilir.
İstikrarın birinci ayağı siyasi istikrardır. Bu hukuk ve gerçekçi reel ekonomik politikalarla desteklenirse, ekonomik istikrar ülkeye hakim olur. Tek başına siyasi istikrar topal ördek gibidir. Güçlü demokrasi ile beslenen sistem, kurum ve kurallarıyla keyfi olmayan bir yönetim anlayışıyla uygulanıyorsa, Dünya’da hali hazırda güvenli liman arayan 12 trilyon dolarlık sıcak para ülkenize gelir.
Enflasyonu düşürmek için üretimi artırmanız gerekir. Üretim artarsa fiyatlar düşer. Katma değerli üretim artarsa o zaman da ihracat gelirleriniz çoğalır. Türkiye’ye döviz girişi artar.
Bunun dışındaki bir modelde, ekonominin kurallarını bilmek, geleceği tahmin etmeye yetmez. Ekonomi bilginiz o zaman işe yaramaz. Son tahlilde ülkeye hali hazırda gelen dış sermaye ve yurt dışı ilişkilerin durumu netlik kazanmadığı için yapılan yorumlar temelsiz oluyor.
Akıl var mantık var. Dolar 10 lira olabilir mi bu dönemde? Faiz oranlarını 4.25 puan birden 19.75 e düşüren ve Eylül itibariyle ikinci bir faiz indirimi yapacağını söyleyen bir ekonomi yönetimi, dövizin yükselmesine izin vermez. Zaten dolardaki 5.70 leri hazmeden piyasa bir süre daha bu şekilde devam eder. 7 liradan dolar alan yatırımcıların ve piyasa oyuncularının paniği ile döviz fiyatlanmıyor. Siyasi iktidarın bir daha bu şekilde dövizin yükselmesine izin vermeyeceği ortadayken piyasada panik havası yaratanların söylemi maalesef dilinde patlıyor. Dövizin 10 lirayı bulacağını söyleyenlere kocaman bir kahkaha atıyorum. Bu hükümetin sonu olur. 4 yıl daha iktidarda kalması kesin olan bir hükümet buna izin vermez. İzin vermeyeceğini ekonomi politikalarına ve oyuncularına müdahalesi ile zaten gösterdi. Ben her şeye karışırım ve tek belirleyici benim dedi.
Bu durumda dolardaki artış 2019 sonuna kadar olması gerektiği gibi seyredecek. Vatandaşı dolar 10 lira olacak deyip beklentiye sokmak yanlış. Enflasyon yüzde 15 bandında olduğunu varsayarsak, 2019 sonunda doların 6 ile 6.15 bandında olacağını söyleyebilirim.
Yapılacak şey; tasarruf ederek üretim maliyetlerini düşürmek, riske girmeden yeni ürünler geliştirmek. Bunu da yeni pazarlara satmaktır.
Stratejistler ve hukukçular sizler de artık ekonomi yorumu yapmayı bırakın. Size sorulduğunda da bilmiyorum deyin.
Sonradan ah vah dememek için lütfen gerçek ekonomistleri takip edin.