Sanatçı Figen Gürsoy’un, yazarın 57 eserini minyatür anlatımına  dönüştürdüğü  57 tablosu, izleyenlerce ‘’muhteşem’’, ‘’olağanüstü’’, ‘’müstesna’’  sözleriyle nitelendi. 

Bir sanatseverin ‘’Paris’e iyi ki Yaşar Kemal’i getirdin Figen. Bununla beynimizi tedavi etmiş oldun’’ ifadesi üstünde düşündüm.

Yaşar Kemal ‘’neyi’’ tedavi ediyordu?

3.5 yaşında bir gözünü kaybetmiş, 4.5 yaşında  gözlerinin önünde babası katledilmişti. ‘’Yüreğim yanıyor’’ diye diye, kekeme olmuştu ve 12 yaşına dek öyle kalacaktı. Kekemeliğini aşmak için dengbejlerin atışmalarını ezberleyecekti. Annesinin onda ‘’öldür katili’’ basıncı yaratması, işin cabasıydı.  

Ne menem bir güç ve çabaydı ki, O, korkunun / öfkenin / nefretin esiri olmadı?

Esir olmak bir yana, dili ve duruşu hep barıştan ve umuttan yana oldu.

Korku için ‘’O tek kanatlı bir kuş haline getirir, uçurtmaz, bu yüzden korkuyu aşmalıyız’’ dedi, ve korkuyu aştı.    

Yaşar Kemal,70’li yıllarda Fransızca’ya çevrilerek ilk kez  dış dünyaya açıldı. Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand onun eserine ‘’ Doğudan Yükselen Barışın Yeni Bir Barış Dili ‘’ olarak lanse etti. O günden sonra Yaşar Kemal 37 dile çevrildi.  İnce Memed  Türkiye’de  ‘’1 Milyon Üstü Satılan İlk Eser’’ oldu. Yayınlanmasının üstünden 74 yıl geçti ama hala  Yapı Kredi Yayınları’nın raflarında…

Yaşar Kemal Minyatürleri için‘’İlk / Tek / Son Çalışmam ‘’ diye niteleyen  sanatçı Figen Gürsoy, bu barış dilinin yeni bir taşıyıcısı. İzmir’de / Bursa’da / Balıkesir’de / Denizli’de /Eskişehir’de  sergileri barışseverlerce  ‘’gezildikten sonra farklı çıkılan‘’ platformlar. Onun için ‘’Yaşar Kemal’in ruhunu minyatürlerle süsleyen büyüleyici eserler ‘’ nitelemesi yapılıyor.                  

Bir tıp doktoru olan sanatçı Figen Gürsoy ‘’ Neden Yaşar Kemal’i seçtiniz? ‘’sorusuna çok yalın bir  ‘’Anadolu coğrafyasının tamamını  harmanlayan tek sanatçı olduğu için’’ yanıtını veriyor.

Yaşar Kemal!

Paris’e, senin deyiminle ‘’Büyük Kapısı’’ndan girdin. Şimdi aynı ‘’büyük kapıdan’’geçirip, seni tekrar Türkiye semalarına  uğurluyoruz. 57 parçalık dengini sardık,içinde ‘’Bizim Çocuk’’ dediğin Mozart bile var.

Sanatçı Figen Gürsoy’un minyatür diliyle bize ‘’sevgi’’, ‘’barış’’ ve ‘’ umut ‘’getirmişti.

Şimdi gel, bu  birbirinden kopmayan 3 tılsımı Türkiye’ye  serp.

‘’Nefret’’ yerine ‘’sevgi’’, ‘’kavga’’ yerine ‘’ barış’’ ve ‘’korku ’’yerine ‘’ barış’’ egemen olsun o diyarlarda…

İnsana, insan için, insana dair  bu iksirler, tam tamına 11 gün 24 saatten 264 saat egemen oldu buralarda.

Ne kadar iyi geldi bizlere…

Sağalttı bizi, umudumuzu dik kıldı.

Şimdi ‘’İnsan Dünyadır’’ diyen 57 eserin Türkiye’ye doğru yola çıktı.

Umutla yüklü olarak Urla Dam’dan, Ankara’ya, oradan İstanbul’a, Niğde yoluyla  Antakya’ya, oradan,  ne bileyim belki Yüksekova/ Hakkâri’ye ve tabii ki Van’a gidecek.

‘’O beyaz atlara binmiş güzel insanların’’ nereye gideceği belli mi olur?

Tek işi ‘’geleceğe umut damıtmak’’ olan Yaşar Kemal’e ve o umudu ateşleyen Figen Gürsoy’a selam olsun…

Not 1: Fransız E. Cumhurbaşkanı Sarkozy ‘’rüşvet almaya’’ göz yummaktan 21 Ekim’de hapse giriyor, sırada Brezilya E.Cumhurbaşkanı  Bolsonaro var.

Not 2: Afrika’nın Madagaskar’ında halk despot iktidarı tepeledi, yönetime el koydu.

Not 3: KKTC’de  tek vaadi ‘’liyakatla atamave herkese eşit işlem’’ olan Tufan Erhürman, yarın yapılacak seçimin en güçlü adayı.