16.03.2019

Akıl teri

Asıl sormamız gereken soru akıl terimizi nasıl çalıştıracağız?

Bunun için; yaratıcı, yenilikçi, disiplinler arası düşünebilen, analitik düşünme yeteneğine sahip, soran, sorgulayan bireylere ihtiyacımız var. Genç nüfusa analitik ve eleştiren bir düşünme yeteneğini kazandırıp problem çözme becerisini geliştirirsek bilim ve teknolojide ilerlememiz mümkün olur. O zaman dijitalleşmeye geçilebilir ve katma değerli üretim yapıları kurulabilir. Bireylerin ve makinaların birlikte gerçekleştireceği bu büyüme modeli Türkiye’yi büyük ihracat hedefine ulaştırabilir. Aksi halde yerimizde saymak bir yana var olan yapıları da kaybederiz. Alın teri dökeriz, çok çalışırız ama az kazanırız. İşi biz yaparız, kaymağını başkaları yer. O yüzden akıl terimizi çalıştırmamız, bunun için de akıllı nesiller yetiştirmemiz lazım.

Emperyalist ülkeler geçmişte silahla yapamadıklarını bugün ekonomi ile yapmaya kalkıyor. Bunun üstüne teknolojileri ile devam ediyorlar. Bizim elimizi çabuk tutup acil olarak teknolojiye yatırımı hızlandırmamız gerek.

Peki teknolojiye yatırım yapmazsak, herkesin merak ettiği en önemli soru endüstri 4.0 beraberinde işsizliği getirir mi?

Eğer insanların yani emeğin yerine robotları koyacaksanız, işini robatlara terkeden insanlara yeni bir iş yaratmak zorundasınız. Bunun için dijital döneme uygun insanlar yetiştirmeniz gerekir. Bu da ancak eğitim 4.0 ile mümkün olabilir. Aksi takdirde üretiminiz dijitalleştiğinde insanınız işsiz kalacaktır.

 

Dijital dönemde insanların yerine robotlar geçtiğinde yeni iş alanları oluşacak ve buralarda çalışacak insanlara ihtiyaç olacak. İşte size bunlardan bazıları; bireysel eğitim rehberleri, kişiselleştirilmiş organ üreticileri, bireysel mikrobiyom yöneticisi, hiper-zeki transportasyon mühendisi, robotik hologram avatar tasarımcısı, medikal mentör, kişisel IOT güvenlik tamircisi, veri mimarı, özel ihtiyaçlar düzenleyicisi, genetik kod tasarımcısı, dijitalleştirilmiş sanatçı fikri mülkiyet hakları sorumlusu, dijital yetenek yöneticisi, otomatikleştirişmiş robot sistem tamircisi, artırılmış gerçeklik ve sanal dünya tasarımcısı, dijital dünya eğitmeni, dron teknisyeni, dikey tarım uzmanı, hiper-kişiselleştirilmiş ortam uzmanı, chronocurrency brokırı, iklim analisti ve hava moderatörü, robo-psikolog, yapay zeka mahremiyet uzmanı, üst düzey karar verici, yapay zeka yetki brokırı, zeki dijital temsilci, insan-makine hibrit ortam tasarımcısı, insan makine ilişkileri düzenleyicisi, kişisel bot mekanik uzmanı, kripto dedektifi sorgulayıcı, veri tutma uzmanı, blokchain proje yöneticisi, blokchain kalite mühendisi, blokchain hukuk danışmanı, sağlık bilgi teknisyen, birlikte işlerlik mühendisi, endüstriyel veri bilimciler, ön kestirimci bakım uzmanı, iş yeri robot çalışan kabul uzmanı, robot koordinatörü, bilgelik üreticisi, süreç mühendisi, IT/lot çözüm mimarlığı. İşte bütün bu işlerde çalışacak insanları ancak ve ancak EĞİTİM4.0 ile yetiştirebiliriz. Aksi halde insanlar işsiz kalacak. Bunu başaramayan ülkeler bugünkü üretimlerine ENDÜSTRİ 3.0 ile devam edecek. Kazandıklarının yüzde 90 ını dijitalleşmeyi başaran ülkeler ve şirketlerle paylaşacak. Gelişmekte olma süreç ini tamamlayamayacak.

 

Bütün bunlar iyi bir matematik bilgisi ve analitik düşünebilme ve sonunda doğru ölçümleme ile mümkün olabilir.

 

Başarmanın tek yolu eğitim sistemimizi buna uygun olarak dijital dünyaya entegre etmekten geçiyor. Matematikte ve fende 72 ülke arasında 54. Sırada olmamız, kendi okuduğunu anlamada 48. Sırada olmamız olayın önemini daha artırıyor. 500 büyük sanayi kuruluşu içinde ileri teknoloji kullanan şirket sayısının 12 olması işte bunu sonucudur. Hindistan ve Pakistan Endüstri 4.0 sürecini tamamlamadılar belki ama dijital dünyaya uygun insan yetiştiriyor. 13 yaşındaki Hintli bir çocuk geliştirdiği yazılımla geçtiğimiz yıl 1.25 milyon dolara Google şirketine transfer oluyor. Ya da ABD çağrı merkezi operasyonlarını Hindistan’a kuruyor.

 

Akıllı beyinlerimizi ve girişimcilerimizi yurt dışına kaçırmamak için Türkiye’de girişimcilik iklimini hızla oluşturup, teknolojiye yapılan yatırımları artırmalıyız. Eğitim sistemimizi de buna uygun olarak vakit geçirmeden değiştirmeliyiz. Dijital dönemde güçlü olanlar değil fit olanlar, büyük olanlar değil çevik ve hızlı olanlar kazanıyor.

 

 

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar