3.08.2024
İlk’lerin sanatçısı: 65 yıllık sahnesinde bir çok ‘’ilk’’ onunla başladı. Tek kişilik oyun, müzik ve belgesel film eşliğinde tiyatro, hepsi...
O, bir politik tiyatro: Apaçık bir politik tiyatro ama bir ‘’politik arena’’ değil, buna hiç iltifat etmez. Sıvas-93’’de Anadolu tarihinin ilk ‘’insan yakma’’ eylemini belgeledi, gözümüzün içine soktu.
İnsanlara erişmek onun derdi: Kış boyu İstanbul’da oynar, sonra yazları Anadolu turnesine çıkardı. ENKA Sanat yönetmeni Gül Mimaroğlu’nun sözleriyle ‘’Okullara bile koşarcasına giderdi’’. Zeynep Oral isimlendirmesiyle ‘’o sahiciydi, insanlar ona inanırdı’’. Fazıl Say’ın ‘’Sözü vücuduna ezberletiyordu’’ sözleri, işinin gizemi.
Komple bir sanatçı : Tiyatrodan çok fazlası, bir kültür üretme enstitüsü. Dostlar Tiyatrosu, Dostlar Korosu, Ruhi Su, çığıldıyan sesiyle Sümeyra Çakır unutulur mu? ‘’Kadrolu Tiyatro’’ dönemi bitince, ‘’Prodüksiyon Temelli Tiyatro‘’da, metinlerini kendisi yazdı. Buysa, araştırma yapmak, konunun kişilerini bulmak, konuşmak, belgelemektir. Işık / ses olayına zaten yatkın . Oynadığı çoğu oyunun yönetmeni. Tiyatronun içine girdiği mali anaforda başka bir kurtuluş yolu yok ki...
Her dilde, her renkte var: İngilizce ve Fransızca’ya egemen oluşu, ona Fransa’da sahnede çok yer açtı. İtalyanca’sıyla opera aryalarının tadını çıkardı. Sahne onun için her yer... 1 Mayıs mitinglerinin politik ajitatörü, ‘’rol’’ değil, o kendisi.
Disiplin ve iradenin izdüşümü:Tütünü yok, içkiyi bilmez, spor daniskasıyla, düzenli yüzüyor, yelken açıyor. Herhalde deniz subayı olan babasına nazire yapıyor. Kendi sözleriyle ‘’spor gerekir’’ ama en önemlisi ‘’akşama oyuna hazır olmak’’. Bu disiplini 6 yaşında GS’da yatılı öğrenci olarak edindi. Ama ‘’Londra’dan diplomalı ‘’ terzi annesi, ona disiplin şırıngısını sık yaptı. Yönetmen Nurgül Bayram anlattı: 10:00 sularında randevu istedim, aynı gün 12:00 için randevu verdi, Kenter’lerde ve sahnede...Bu güzel insan telefon da kullanmıyordu ama yaşamın her anında vardı.
Vefa / gönül adamı: Bir tiyatro mekânı olmadı. Her yerden itilip-kakılıp, çıkarılmasında hep ‘’can yakan oyunlar oynaması’’ da etkendi. Şimdi yıkık/yarık bu tiyatroların İBB’nce ve İmamoğlu’nca onarılmasını şükranla anıyor. ‘’Politik tiyatro’’ denilince, Asaf Çiyiltepe’nin adını veriyor. ‘’Elime hazır geldi, hemen oynadık‘’ dediği Fay Hattı‘nın yazarı Behiç Ak için ‘’10 parmağında 10 marifet olan bir sanatçı‘’ diyor. Mehmet Ulusoy ve Genç Oyuncular’ın hep hakkını teslim ediyor.
Bedeli ödendi: Hemen her oyununa soruşturma ya da dava açılır. Az gelişmiş ülkelerde buna ‘’bedelini ödedi ‘’ deniyor. Mahkumiyete dönüşmese de, mahkeme koridorunda ‘’ Sanık Genco Erkal ‘’ sözlerinin çınlamasını bir ‘’demokrasi ayıbı’’ olarak sindirmek gerek, o da bunun eri...
Veda mesajı: Tiyatrocu alçakgönüllü olmalı,işini tutkuyla yapmalı.İşim, insanlara umut aşılamak. Sorgulamanın tadına vardırmak...
Enka Sanat’ın ‘’Genco’’ adlı belgeseli, her yerde bulunuyor, ama Behiç Ak’ın Kim Kime / Dum Duma’sı onu resmediyor:
-Genco Erkal: Sanattan, Adaletten, Cumhuriyet’den, Sosyalist Düşünceden hiç ödün vermedin. Başın hep dikti. Sadece seyircinin önünde eğildin...
Yılmaz hoca(Büyükerşen) Eskişehir’de, bir Genco Erkal Sahnesi kurdu. Buyrun ‘’Dostların Arasında, Güneşin Sofrasında’’ bekleniyorsunuz...
Yaşar Kemal usta ‘’Bu türkü bitmesin bu dağlarda’’ diyor....