3.09.2022
Türkiye’nin eskrimde dünya klasmanına kazandırdığı bir ‘’ anti kahraman ‘’ İrem Karamete. 2024 Paris Olimpiyatlarında ‘’3. Kez Olimpiyatlara Katılan İlk Kadın Sporcu’’ ünvanını kazanacak.
1993 doğumlu. Ana ve babası eskrimci. Aile altyapısının onda çok etkili. Bu altyapının en önemli harcı ‘’ baskısız ‘’ bir ortam.
6 yaşındayken Altınyurt Spor Klubünde eskrime başlıyor ve hemen akabinde Romanya’da flöre dalında ilk madalyasını kazanıyor.
Bilinçli bir tercih, hep yabancı antrönerlerle çalışıyor. İlk eğiticisi Romen Manta. Onu Rus Damir hoca izliyor. Şimdilerde eskrimde dünya şampiyonu olan İtalyan Andrea Baldini tarafından antrene ediliyor. Baldini ile İtalyanca konuşuyor. Bu kültürel altyapısını anlatan önemli bir işaret.
İrem, Rio Olimpiyatlarına ‘’ kotaya girerek ‘’ katıldı. Tokyo Olimpiyatlarına ise dünya klasmanına girerek katıldı. Şimdi sıra 2024 Paris Olimpiyatlarına geldi.
Sporculuk yaşamıyla eğitimi hep dengeli. Endüstri mühendisliği eğitimi sonrası Boston Üniversitesi ‘nden uzmanlık diplomasını aldı.
Eskrim camiasında ‘’soğukkanlı bir mücadeleci ‘’olarak tanınıyor. Kaybettiğinde de ‘’öfkesini kontrol eden bir centilmen’’. Bu, salt olgun sporculardan yayılan bir aura. Eskrimde ‘’ en teknik branş ‘’ olarak tanımlanan flöre dalında bu auranın varlığı etkili.
Sporculuk yaşamının büyük bir kısmında herhangi bir ‘’mali destekçi ‘’ aranmadı /almadı. 2018’de Almanya’nın Old Star firması onun sponsorluğunu üstlendi.
Dünya spor camiası içinde ‘’iyi’’ tanınmasına karşılık, Türkiye’de ‘’az bilinmesi’’, sporu madalya odaklı olarak algılayan bir ülke bakışının ürünü.
Dünya klasmanına giren 250 eskrimci içinde İrem ilk 50‘de. Bu 50 sporcunun çoğu ‘’ ekolleşmiş ülkeler’’den. Ekol dışı bir ülkenin sporcusu olarak İrem‘in sıralamadaki bu yeri farklı bir mercekten okunmayı gerektiriyor.
Tokyo Olimpiyatları’ndan sonra ona ‘’ Eksiğiniz neydi ? ‘’ diye sormuş, ‘’ Her şey mental konuda düğümlü ! ‘’ cevabını almıştım. Şimdilerde ‘’ mental yoğunlaşma ‘’ çalışıyor.
Eskrim sporu ‘’Hız+Kuvvet+Akıl ‘’ bileşiminden oluştuğu için bir ‘’ Fiziksel Satranç ‘’. Burada ‘’patlayıcı kuvvet ‘’ denilen belli bir zaman diliminde kütleyi ne kadar hareket ettirdiğiniz çok önemli. İrem şimdi buna yoğunlaşmış durumda. Günlük çalışma temposu 6 saat, süre 8 saatte de çıkıyor. Türkiye’de ise bu ortalama 2 saat. ‘’ Keşif yok, çalışmak var ‘’ diyen Edison ilk ampülün 5000 saatte neden üretilmiş olduğunun sırrını veriyordu.2(iki) ve 8 (saat) saat, Heidegger’in kavramı toplumsal dassein (hakikate ulaşmanın pratik bilgisi) gizemi değil mi ?
Bu metni yazarken, operanın anlamlı sesi Cecilia Bartoli ‘nin yaşam öyküsünü sesi eşliğinde dinliyordum. Bartoli’yi anlatanlar ‘’O çoşkusu yok mu…‘’ diyorlar.
Evet, İrem ‘i zirveye taşıyacak olan ‘’yaşam çoşkusu ‘’. Sizinle paylaştığım fotoğrafı bunu çok iyi anlatıyor.
İrem, bu 9 Eylül‘de İtalyan Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu ve aynı zamanda onun antrenörü Andrea Baldini ile evlenecek. 1936’da Türkiye’nin ilk olimpik kadın sporcusu olan arkeolog Profesör Halet Çambel gibi ona da hedefli / verimli ve mutlu bir yaşam diliyorum.
Avanti İrem…