2.11.2024
Romanya’nın başkenti Bükreş’in, 1888’de açılmış 794 koltuklu Romanian Athenaeum Konser Salonu’nda şef Gürer Aykal, 83 sanatçıdan oluşan İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’na
‘’Arkadaşlar burasını bir daha alalım, notalar tek hissedilmeli,ulusal marşları çalıyoruz’’ derken, parçanın üçüncü provası yapılıyor.
Aykal hocanın üslubu yumuşak, saygılı ama sözcükler hep emir kipli.
‘’Ses duymam, her şeyim nota ‘’ diyen maestro Aykal şefliği kutsamıyor ‘’Şef asla bestecinin önüne geçmemeli’’diyor. Müzik değneğine değil, gözlerine güveniyor ve bunu ‘’Gözleriniz orkestraya güven vermelidir.’’ şeklinde açıklıyor.
O güven, konserlerinde o denli hissediliyor ki…
Bükreş Büyükelçisi Özgür Kıvanç Altan’ın öncülüğüyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin 101.yaşı, Bükreş’te bir konserle kutlanıyor.
Salon hıncahınç dolu… Romanya Başbakan Yardımcısı’nın konuk oluşu, geçmişi nerdeyse 150 yıla dayanan Türk-Romen dostluğunun bir semeresi.Büyükelçi Altan’ın konuşmasını Romence yapması bir başka alkış alıyor, evet, dostluk ‘’mesai’’ istiyor.
Çifteler Köy Enstitüsü’nün müzik öğretmeni ‘’yetim çocuğu’’ Tevfik beyin oğlu, Devlet Sanatçısı Gürer Aykal, bu konserle sahnede 50.yılını geride bırakıyor.
Aykal, sahnelerimizin yetiştirdiği en önde gelen sanatçısı.
Royal Academy’yi en genç yaşta bitiren insanı oldu(1970). 24 yıl CSO’nun şef ve şef yardımcısıydı, bu en uzun süre. 19 yabancı orkestra yönetti, bu da bir rekor. Yurtdışında Türk sanatçılarının yurtdışında en çok ‘’ilk’’ seslendirilişini O yaptı.
Onun müzik yeteneğini 1952’de Cumhuriyet’in ‘’müzik müfettişleri‘’ Halil Bedii Yönetken ve Şerif Çayıroğlu keşfetti. Bu anı ‘’Cumhuriyet olmasaydı, ben olamazdım’’ sözleriyle anlatır. Bu yüzden ’80 yıllarda saldırı altında gördüğü Cumhuriyet’I savunmak için’’ frankına ‘’ Gazi’’ nin rozetini taktı ve hiç çıkarmadı. Baba-oğul gibi olduğu besteci Adnan Saygun’a ‘’Hocam, kazandım’’ diye telegraf yolladığı, Saygun’un cevabi telgraf ile ’’Şimdi gel,bunu Ata’nla paylaş ‘’dediği bilinir.
Eşi Duygu Aykal , Devlet Halk Dansları Topluluğu’nun kurucusuydu. 3 evladından Kerem, babasının izinde bir sanatçı. Duygu’yu kanserden çok erken yaşta yitirdik, torunu Duygu ömürlü olsun. Gürer hocanın Benin hanımla mutlu bir evliliği var.
Konser sonrası Aykal’ın elini sıkmak için kuyruğa giren sanatseverlerden birinin ‘’Annem de size hayranınızdı! ‘’ sözleri, sahne kıdeminin en iyi belgesi.
Orkestra, solist Poyraz Baltacıgil ve Gürer Aykal yorgun…
1 gün önce Sofya’da da bir Cumhuriyet Konseri vermişler, sonra otobüsle Bükreş’e ulaşıp, sahneye çıkmışlar. Oradan ver elini İzmir.
Poyraz Baltacıgil’in Saint-Saens viyolonsel konçertosundaki olağanüstü çalma yetisi tüm yorgunlukları haklı bir gurura dönüştürüyor.
Poyraz, Cumhuriyet ürünü Baltacıgiller’den çıkan 4. sanatçı, adı gibi, notaları deli rüzgar poyraz gibi akıp gidiyor.
‘’Bugün ülkem için ne yapacaksın bilinciyle yetiştim,bundan çok mutluyum’’ diyen Gürer Aykal 82 yaşında ‘’ yolluksuz ve yevmiyesiz ‘’ bir ‘’gönüllü ‘’ gibi Bükreş’te bir Cumhuriyet Konseri veriyorsa, O ‘’bu ülkeden aldığını misliyle geri verdi’’.
Hepsi Cumhuriyet‘in yetiştirmesi sanatçılardan oluşan 50 yaşındaki genç İzmir Devlet Senfoni Orkestrası da aynı bilinçle bir ‘’Cumhuriyet Diyeti’’ ödüyor, ne mutlu onlara,nice yıllara…
Maetro Aykal, hesapladım, dostluğumuz 45 yaşına ulaşmış.
Müzik dünyasının üstünde bir kutup yıldızısın, hep iyi ve böyle yaşa…
Yaşar Kemal ustamız diyor ki: İnsan gerçeğini, düşte ve gerçekte, karmakarışık yaşayan insanı vermek istiyorum.
Hamiş: EKONOMİ gazetesi başyazarı Osman Arolat’ı, ölüm yıldönümünde, dostları 3 Kasım Pazar günü Assos’da mezarı başında anacak.
Işıklar altında uyusun…