7.09.2024

Umudu Eskişehir’den doğurmak...

Umudu ayakta alkışlamak... Komünist Osman filminin gösterimi yeni bitmiş, seyrciler ayakta, Dikili Belediye E.Başkanı Osman Özgüven’i alkışlıyor.

Bunun gizi ne?  

Umut kuşkusuz ama bir değişimin mümkün olduğunu görmeleri...

İş, yerel yöneticinin dünyaya bakışında düğümlü.  Yasa ve kuralları esnetilecek, bütün bu işler  insanların  gönenci için yapıldığı bilinecek.

1984-2013 yılları arasında, 4 dönem belediye başkanlığı yapan  Osman Özgüven, barış / gönenç / dostluk / yaşanır bir gezegen yaratmak adına örnek bir insandı.  

Gökmen Ulu’nun çektiği bu belgesel, dilerim  Antalya Altın Portakal Festivali’nde ödül alır, olay daha da yankılanır.

Umudu üretmek... Yılmaz Büyükerşen  hocanın 25 kesintisiz Eskişehir Belediye  Başkanlığının  belgeselini yapan  Nurgül Bayram, kaydın sonunu  ‘’Bir Şarkısın Sen, Ömür Boyu Sürecek şarkısıyla taçlandırıyordu.

Büyükerşen sonrası zor...

Seçim kampanyasını  ‘’Haydi Eskişehir Olalım‘’ sloganıyla yürüten  Ayşe  Ünlüce’nin seçim öncesi  2024-2029 Dengeli Kalkınma Modeli açıklayabilmesi, bu ‘’zor’’u bozacağı, işe, kaldığı yerden, aynı dinamizmle sürdüreceğini anlatıyor.

Yeni Aşevi’nden Yeşil Enerji Kooperatifi’ne, Güvenli Yuvalar’dan Karavan Park Alanı’na, toplamda 80 proje,  yaşanabilir bir kentin  nasıl mümkün olduğunu anlatıyor. 

Yılmaz hocanın sevdiği deyimle Şehirse Eskişehir’in Türkiye için model örnekler üretmeye devam edeceğini görüyorum.

Umudun kütüğüne başvurmak:  Umudun kütüğünü bu topraklarda Yaşar Kemal tutmuştur. Ustanın 57 eserini, 57 minyatürle canlandıran  ve bu eserleri şu sıralarda skişehir’de sergileyen sanatçı Dr. Figen Gürsoy’un sözlerini kullanayım:

-Kendi deneyimimden  biliyorum ki, bir Yaşar Kemal  kitabını okuyanın dünyayı algısı, yaşama bakışı gelişir, farklılaşır. Ben Yaşar Kemal‘in barış,umut ve sevgi içeren cümleleri ile güçlendiğimi duyumsarım.

Yazar Nedim Atilla dostumun güzel ifadesiyle ‘’İzmir’den Eskişehir’e bu kültür köprüsü benzersiz bir seçki’’ile karşı karşıyayız.

Sergiye  girişte asılı olan  ‘’Tamamlanması yoğun bir çalışmayla  toplam dört yıl süren bu özgün serinin, izleyecek olanlara Yaşar Kemal  hazinesinden okuyarak beslenmek , aydınlanmak, umutlanmak, güçlenmek adına ilham verici olmasını diliyorum‘’ sözleri, umudun önce ‘’düş’’, sonra da bu yaşam serüvenimizde bir ‘’eylem’’ gerektirdiğini  söylemiş olmuyor mu?               

Yaşar Kemal  Binbir Çiçekli Bahçe‘de bize diyor ki:  Bir takım romanları resimlemek,dünya edebiyatının bir geleneğidir ya, çağımız genellikle bu işi unutmuşa benziyor.Bu güzel gelenek  sürdürülebilseydi edebiyat için de,resim için de iyi olurdu.

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar