14.10.2024

Yeni Anayasa

Nicedir 'Yeni Anayasa' tartışması yapılıyor. Ki; AK Parti, yeni anayasa tartışmalarını tırnak içinde ''Sivil Anayasa yapalım'' şeklinde bir eksende yürütüyor.

Doğrudur, birçok maddesi değiştirilmiş 1982 Anayasası, 12 Eylül Faşist Cuntasının talebi üzerine Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı'nın başında bulunduğu bilim insanlarınca yazılmıştır.

Mevcut Anayasa bir darbe dönemi anayasasıdır yani.

Kaldı ki; hangi anayasamız, olağanüstü dönemde yazılmamış ki.

AK Parti'nin ''Sivil Anayasa yapalım'' şeklindeki görüşünün dayandığı temel de bunun üzerine bina edilmiş durumda.

Türkiye'nin yeni Anayasa'ya ihtiyacı var mı?

Hiç kuşkusuz Yeni bir Anayasa yapmalıyız.

Ülkem normalleşmelidir.

Demokratik bir Anayasa'ya ihtiyacımız olduğu su götürmez bir gerçektir.

Anayasa, bir toplum sözleşmesi olduğuna göre, Yeni Anayasa'nın da toplumsal bir mutabakatla hazırlanmalıdır.

Dayatmayla Anayasa olmaz yani

Aksi halde adına ''Sivil Anayasa'' da deseniz, toplumsal mutabakatın ürünü olarak demokratik bir Anayasa yapamazsak, bunun darbe dönemlerinde yapılanlardan bir farkı olmaz.

Ülkemin Yeni ve Demokratik bir Anayasa'ya ihtiyacı olduğu bir gerçek elbette ancak, yapma ihtiyacı AK Parti'nin ''Sivil Anayasa'' tartışması üzerinden başlattığı Yani Anayasa yapma girişimi de tartışma konusu oldu.

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un, yeni bir Anayasa yapılması durumunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden aday olma yolunun da açılabileceğine işaret ettiği bir açıklaması sırasında, ''Bir 5 yıl daha Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın birikiminden Türkiye'nin faydalanması için adaylık yolunun açılması gerekir. Kişisel düşüncem bu. Eğer yeni bir anayasa yapılırsa, o yeni anayasada meclis mevcut ve önceki cumhurbaşkanlarına aday olma yolu açarsa ayrı konu.'' demişti.

Dolaysıyla AK Parti'nin ''Sivil Anayasa'' tartışmalarıyla ortaya attığı Yeni Anayasa yapmaya dönük çıkışı da, Türkiye'nin Sivil ve Demokratik Anayasa yapma ihtiyacından daha ziyade Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden aday olmasının önünü açmaya dönük bir girişim olarak yorumlayanları yapanları da haklı çıkarır bir özelik taşıyor.

Hatta bunu, yeni bir Anayasa yapmadan, Anayasa'daki bazı maddelerin değiştirilmesiyle de mümkün olacağını savunanlar var.

Kaldı ki;

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üçüncü defa aday olmasında önünün açılmasını sağlayan durumun da, 2016 yılında yapılan referandumdaki değişikliğe mümkün olduğuna inanılıyor.

 

KURTULMUŞ'UN 3. MDDE ÇIKIŞI

Nİtekim, önce HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu'nun hepimizi ahmaklıkla suçlayarak yaptığı açıklamada ''Ahmağa anlatır gibi tek tek söyledim buna rağmen anlamamakta ısrar ediyorlar. O zaman onların bile anlayacağı bir şekilde söyleyeyim. Biz anayasanın 4’üncü maddesi olmasın diyoruz.'' demesinin ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un 3. Maddenin yazılış şekli üzerinden açtığı eleştiri, Anayasamızın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk dört maddesi üzerinden süren tartışmalara tuz, biber ekmiş gibi oldu.

Kurtulmuş daha sonra Cenevre'de yaptığı açıklamada ''Gazi Üniversitesi'ndeki konuşmamda sanki üçüncü maddeyle ilgili bir mesele gündeme geliyormuş gibi bir yanlış algının oluşturulmaya çalışılması en hafif ifadesiyle bir algı meselesidir, algı yönetimidir. Kabul etmem mümkün değil. Konuşmamın hiçbir yerinde üçüncü madde diye bir şey geçmemiştir. Üçüncü maddeyle ilgili bir tartışma varmış gibi göstermek en hafif tabiriyle haksızlıktır, yanlışlıktır ve bir algı operasyonudur," dedi.

Ve fakat.

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum da, Kurtulmuş'un üçüncü madde çıkışını eleştirirken, altıncı maddenin de değiştirilemez maddeler arasına yazılması gerektiğine dair bir başka çıkış yaptı.

Uçum'un bu çıkışı da, yeni bir Anayasa yapılmasa bile referandumdaki gibi bazı maddelerin değişmesiyle anayasada yenilenme olduğu ve dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden aday olmasının önünü açmak için yeterli olacağı şeklinde ki görüşü hatırlatması bakımından da ilgi çekici bir durum oldu.

Tekrar ediyorum, ülkemin yeni bir anayasa yapmaya ihtiyacı vardır.

Yeni bir Anayasa yapsak da ilk dört madde olduğu gibi yerinde durmalıdır.

Nedir bu dört madde.

Şudur:

MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.

Başkenti Ankara’dır.

MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

Bu arada Mehmet Uçum'un gündeme getirdiği  altıncı madde de de şu şekilde yazılmış:

MADDE 6 – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar