22.02.2021
Oxford Üni.’nden Prof. P. Dasgupta‘nın 21 bölüm ve 606 sayfadan oluşan yeni çalışması bu isimle yayınlandı. Kısaca ‘’Dasgupta Raporu‘’ olarak anılıyor. Dasgupta ‘nın 1979’dan bu yana bu konudaki 7. çalışması. Bu raporun kanımca önemi şu : Bu alanda
‘’Bio-Çeşitliliğin Ekonomisi ‘’.
Oxford Üni.’nden Prof. P. Dasgupta‘nın 21 bölüm ve 606 sayfadan oluşan yeni çalışması bu isimle yayınlandı. Kısaca ‘’Dasgupta Raporu‘’ olarak anılıyor. Dasgupta ‘nın 1979’dan bu yana bu konudaki 7. çalışması. Bu raporun kanımca önemi şu : Bu alandaki çalışmaların tamamı, hep bir ‘’ tehlike’’den söz ediyordu, bu Rapor ise ilk kez bir ‘’yokoluş’’ u anlatıyor.
Temel soru şu :
Doğayı tahrip maliyetini kapsayan bir sürdürüleblir büyüme mümkün olur mu ?
Dasgupta’nın saptaması kesin :
-Bu olmaz !
Nedeni şu: Şu anki dünya nüfusunun maddi mal ve hizmet talebini -ihtiyacını değil- karşılamak için, mevcut dünya kaynaklarından 1.6 kez daha fazlasını kullanıyoruz.
2100 yılında nüfusu 10.9 milyar insana ulaşacak yerküremiz için doğa istismarını asgari % 30 arttırmamız gerekiyor...
Doğanın buna hali yok, temel konu bu.
Raporun daha ilk bölümünde Prof. Partha Dasgupta ‘nın konuya dönük ‘’temel ‘’ cevabı var :
-Antroposen Çağı‘nda insan eliyle tahribat, yarattığımız maddi değerlerin üstüne çıktı, bu işin devamı artık mümkün değil...
Dasgupta’nın çıkardığım dersleri 600 sayfadan süzerek şöylece sıralamak istiyorum:
1-İnsan, biosferin sadece bir parçası. Buna karşılık doğa oynak / kaygan özellikli. Bir yerdeki doğa tahribatı kelebek etkisiyle tüm biosfere yayılıyor.
2-Son 70 yılda büyüme adına gerçekleştirdiğimiz. maddi değerler aslında gelecekten çalınmış bir bedeldir.
3-‘’Ekonomik büyüme’’ kavramı tümüyle yanlıştır. Denge dediğimiz olay, mevcut yanlış eğilimlerin sürdürülmesinden ibarettir,buna nokta koymak gerekir.Tahribatın gölge fiyatını hesaplamadan hiçbir şeyi üretmemeliyiz.
4-Okyanuslar,yağmur ormanları, kamu malları içinde yer almalı, ‘’ortak’’ olarak korunmalıdır.
5-Uluslararası finansman yapısı tümüyle ‘’ yeşillendirilmelidir ‘’.
Raporun çok yankı yapacağı kesin...
Ancak soru / sorun yankı değil, gerekli ‘’ radikal ‘’adımın atılması.
Dasgupta Raporu ‘nun fosil ya da hidro-karbon enerji kaynaklarının ‘’ yasaklanması ‘’ konusunda hiç söz etmemiş olması, bana çok anlamlı geldi.
McConaghy adlı bir Avustralyalı yazarın ‘’Son Büyük Göç‘’adlı romanı, iklim-kurgu’nun yeni bir örneği. Roman, arktiklerdeki buz erimesi sonucu, göç eden kuşları konu eden bir distopya.
Romanın çok-satar listesinde olması herhalde size şaşırtıcı gelmiyor.
Evet,tehdit büyük...
Prof Dasgupta çok haklı : Radikal bir karar almak çok zor!
Çünkü ne yeni bir vergilendirme, ne de sözleşmeler bu yokoluşu çözmüyor, tek çıkış yolu radikal kararlar dizesi...
Eklemek isterim :Bu tehdit,doğayı en hor kullanan gelişmekte olan ülkelerde en fazla yaşanıyor, bu da ‘’bizim’’ dersimiz olsun. (km / 20.02 )