11.04.2025

Vergi karşılığı yabancı kaynak sayılırsa böyle olur!

Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse diğerleri de yanlış gidermiş.

İzaha davetin en popüler konularından birisi finansman gider kısıtlaması. Nedeni basit! Beyannamede FGK hesaplaması için gerekli veriler yer alıyor.

Bir formülle FGK'ya tabi tutar hesaplanıyor, beyannamenin KKEG tablosundaki tutarla karşılaştırılıyor. Farklıysa, açıklanması isteniyor.

Çeşitli nedenlerle bu tutarlar uyuşmayabiliyor.

Bir neden var ki beni çok şaşırttı. 'Allah'ım nelerle uğraşıyoruz' diye düşündüm.

Önce kısaca hatırlayalım. Kullandıkları yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan finansman giderlerinin %10'u kanunen kabul edilmeyen gider olarak kabul ediliyor.

Yabancı kaynak tanımı kanunda yer almıyor. Tebliğ'de 'bilançonun kısa vadeli yabancı kaynakları ile uzun vadeli yabancı kaynaklar toplamı' olarak tanımlanıyor. Tek düzen hesap planına referans yapılıyor.

Oysa söz konusu hesaplarda işletme dışından temin edilmesi söz konusu olmayan, hiçbir şekilde finansman gideri oluşturmayan, hatta gerçekte özsermaye unsuru olan kalemler de izleniyor.

Vergi karşılıklarının da içinde yer aldığı borç ve gider karşılıkları bunların başında geliyor.

İşletmeler, dönem kârı üzerinden ödeyecekleri vergi ve diğer mali yükümlülükleri için karşılık ayırırlar. Vergiler, beyannamenin verildiği ayda tahakkuk ederek borç niteliği kazanır.

Buna rağmen idare, vergi karşılıklarını diğer borç ve gider karşılıklarıyla birlikte, banka kredileri, satıcılara ve ortaklara borçlar gibi yabancı kaynaklar arasında değerlendiriyor.

İlginçtir, Danıştay da Tebliğ’in iptaline ilişkin açılan bir davada idarenin anlayışı doğrultusunda karar vererek başvuruyu reddetti.

Konumuza gelince...

Muhasebe uygulamasında ayrılan vergi karşılıkları yabancı kaynaklar hesap grubunda izleniyor. FGK hesaplaması yapılırken, idarenin görüşü doğrultusunda, yabancı kaynakları artıran, özsermayeyi azaltan bir kalem olarak dikkate alınıyor.

FGK sonucunda KKEG kabul edilen finansman giderleri, doğal olarak önceki vergi karşılığı tutarını artırıyor.

Vergi karşılığı değişince TDHP’na göre yabancı kaynak ve özsermaye tutarı da değişiyor. En son çıkarılan bilançoda yeni değerleriyle yer alıyor.

Vergi idaresinin sistemleri bilançodaki gördüğü tutarlar üzerinden hesaplama yaptığından beyannamedeki FGK tutarını teyit edemiyor. Mükellef izaha davet ediliyor.

Artan vergi karşılığı nedeniyle değişen yabancı kaynak ve özsermaye tutarlarına göre yeniden FGK hesaplanması, KKEG’nin artırılması isteniyor!

Bunun mümkün olmadığı açık değil mi?

FGK vergi karşılığını artıyor, vergi karşılığı artınca yabancı kaynaklar artıyor, yabancı kaynaklar artınca FGK artıyor, FGK artınca vergi karşılığı artıyor ve bu döngü böyle devam edip gidiyor.

Nereye kadar gidecek?!

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar