25.02.2025

Almanya’da 59 milyon seçmen bu Pazar bir seçime gitmiyor, seçimini yapıyor.
Son tahminler,muhafazakar CDU-CSU‘nun % 30, ırkçı ve nazist AfD’nin %20, sosyal demokrat SPD’nin %15, Yeşiller’in %13 oy alacağını öngörüyor.
Düne dek, muhafazakarların ırkçılarla koalisyonu konuşuluyordu…
Taa ki, Münih Güvenlik Konferansı’nda bağnaz ırkçı ABD Başkan Yrd. J.D.Vance, 22 dakikalık konuşmasında Avrupa’ya ‘’Aşırı sağdan neden korkuyorsunuz ki? Onları koalisyonlarınıza dahil edin, güvenlik duvarları oluşturmanıza gerek yok’’ diyene dek.
13 çocuk sahibi olan ABD iblis iktidarının koro şefi Elon Musk ‘’Sadece AfD Almanya’yı kurtarabilir ‘’ sözleriyle Vance’i tamamlıyor.
Trumpokrasi sadece ABD’de değil, tüm dünyada yeni bir düzeni hedefliyor.
Kurumlar yok, kurallar tersyüz ediliyor, hukuk sistemi yıkılıyor. Demokrasi adına bildiğimiz her şey yok ediliyor. Bu eylem, autogolpe (kendine darbe yapmak). Deyimi, Nobel 2008 Ödül sahibi Prof. Paul Krugman‘dan öğrendim. Demokratik yoldan iktidara gelmiş olan kişinin iktidarını pekiştirmek için demokrasiye darbe düzenleyerek demokratik iktidarı yok etmesini anlatıyor.
Irkçı Alman AfD Partisi liderinin ‘’Tanrıya şükür, artık Trump dümende’’ demesinin anlamı çok açık.
Autogolpist(darbeci) zihniyet, ABD’yi yok ederken, dünyayı, yani bizi, açık-seçik, hiç arlanmadan hepimizi, bu oyunun içine alıyor.
Almanya’da işler ters mi gidiyor?
Enflasyonu makul, işsizliği yok denecek dek düşük Almanya’da moraller ‘’neden’’ bozuk? Sorun siyasi partilerin anlattığı şekliyle sadece mülteciler mi?
‘’Endüstri: 4.0’’ formülünü 2011’de ilk kez dile getiren Bayan Merkel’in ‘’Özgürlük‘’ adını verdiği 736 sayfalık anı kitabı, Kasım 2024’de yayınlandı. İkinci baskıya bile geçemedi. Almanya uzmanı dostum Fatih Doğan’a sorduğumda ‘’Anılar Bayan Merkel’i aklıyor, sorunlar geçiştiriliyor‘’ cevabını alıyorum.
Almanya’da bir bit yeniği var, bunu bulup çıkarmak gerekiyor.
Yıl 2014: Almanya Maliye Bakanı Schauble ‘’Black Zero’’ kavramının isim babası olarak kamuoyuna lanse ediliyor.
Kavram, bir ülkenin bütçe açığını kapatması, kırmızı eksi rakamlarından kurtulmasını anlatıyor. Bütçenin fazlası, dış ticaretin artısı önemseniyor. Sadece bunların ‘’güven ortamı‘’yaratacağı varsayılıyor. Ekonomominin verimliliği küçümseniyor, dijital ekonomiye geçiş unutuluyor. Çalışabilecek faal nüfus yaşlanıyor ve azalıyor.
Kısacası, ‘’Endüstri:4.0’’’ neyi öngörüyorsa, bunun tersi yapılıyor.
Sonuç: İş ortamında ciddi bir güven krizi… İşgücü açığı ise yabancılarla kapatılıyor… Bununla yabancı ‘’korkusu‘’artıkça artıyor. İşin ekmeğini yabancı düşmanı, ırkçı partiler yiyiyor.
Bununla kalsa iyi…
2021’den bu yana Almanya’yı yöneten sosyal demokrat- yeşil -libaraller koalisyonu tavırsız / duruşsuz / çözümsüz bir siyaset hal sergiliyor. Nükleer santrallerini kapatıp, komşusu Fransa’nın nükleer santrallerinde üretilen enerjiyi satın alıyorlar.Ukrayna’ya askeri yardım yap(a)mıyorlar. Ama siyasi korkuyla kömür ocaklarını yeniden açıyorlar. Bunun gibi daha neler…
Pısırık bir siyasi koalisyon.
Irkçığın yükselişi, getirdikleri özgü çözümlerle değil, ırkçı olmayanların çözümsüzlüğü ile başlıyor.
İsmet Paşa’nın 1931’de Meclis’de söylediği şu sözler kulağımda hep küpedir:
-Bir ülkede namuslular, namussuzlar kadar cesur olmazsa, o memleket behemahal batar.
Şimdi durun, bir soluk alalım: Birinci Cemre ‘’havaya düştü’’.
Umutlar yitirilmeyecek, ense karartılmayacak, başka yolu yok…
Zeynep Oral, Yaşar Kemal ustayı şöyle tanımlıyor: Sevgili Yaşar Kemal, bu ülkenin her köşesini sevmeyi, doğasına ve diline aşık olmayı senin kitaplarından öğrendim. İnsanların hem Marksist, hem de hayallerin, efsanelerin dostu olabileceğini de…Bir gülümsemeyle, bir kahkahayla karanlığın bitebileceğini; kalleşliğin, alçaklığın, kötülüğün bir gün mutlak cezalandırılacağını; emeğin yüceliğini de… (Doğum günün kutlu olsun Zeynep Oral.)