15.07.2023
Vietnam’ın eğitim çıkışı dostlarımı ilgilendirdi, çokca mesaj ve katkı aldım.
33 yıllık eğitimciliğini noktalayan dostum Semiha Balcı ‘’Eğitimde okul-öğretmen-veli sacayağından biri eksikse başarı sağlanamaz!‘’ diyor.
Asya’da bu sacayağının ‘’ aile ayağı ’’ ne durumda?
The Economist,konuyu Çin, Japonya, Kore ve Tayvan üstünden inceliyor ve diyor ki:
-Konfüçyüs değerlerine dayalı, mono-etnik ve geleneksel geniş aile tipi parçalanıyor. Tek yaşayanlar, birlikte yaşayan çiftler, çocuksuzlar, eşcinsel evlilikler öne çıkıyor.
Japonya‘da kendi başına, yaşayan insanlar, hanelerin %40’ı. Bu oran, 40 yıl önce sadece yüzde 20’ydi.
Doğurganlık oranları düşüyor…Japonya’da doğurganlık oranı 1.26, Çin’de 1.2, Tayvan’da 0.87 ve Kore’de 0.78.
Eşcinseller evlilik ve çocuk edinme hakkı istiyor (Tayvan’da bu istem sonuç da verdi.)
Aile sistemindeki geniş çözülme olayının geçmişi yıllara dayanıyor: Kreş açmayan, okul öncesi eğitim olanağı yaratılmadı, işin bir bedeli vardı.
Yıllar yılı, 60-70 saatlik haftalık çalışma süresi, kadınların hem iş, hem de aile içinde çifte kavrulmuş bir köleliği vardı.
Bu sorunlar göz ardı edildiği gibi, göç karşıtı politikalar sürdürüldü, devekuşu örneği başlar toprağa gömüldü (Dr. Mahfi Eğilmez dostum, devekuşunun başını toprağa gömmediği kanıtlıyor).
Tayvan Devlet Başkanı ailedeki değişim için ‘’Bu bir ulusal güvenlik konusudur’’ diyebiliyor, öyle ya nüfus azalıyor, savaşacak askeri azalıyor.
Harvard hocası ( Prof.Chang) olaya şöyle bakmış:
-Bu aile yapısı insanların yaşadıkları korku ve sosyal sorunların sonucudur.
Sadece insanların mı? Devletlerin korkusu yok mu?
Çin,1980’deki ‘’Tek Çocuk Hakkı’’ cezasını 36 yıl sonra kaldırdı. Bu kez ‘’3 Çocuk Doğurun Politikası‘’ var. Kore, 1970‘de vasektomi yaptıran erkeği askerlikten ve vergiden yana bağışık tuttu.
Ama bu 4 ülkenin yeni aile yapısında öne çıkan ‘’kadınlar‘’ var. ‘’kadınlar’’ demem yanlış olur, ‘’Kadınların İsyanı ‘’...2018’de Kore’de kadınlar başkaldırdı, iz bıraktılar artık ‘’Bihan Kadınları‘’(İsteğiyle Evlenmeyen Kadınlar) var.
Konuyu gözden kaçırmayayım:
Nüfus azalıyor, aile yapısı geleneksel yapısını yitiriyor ama bu 4 ülkenin tamamında eğitim yüksek toplumsal katsayısını koruyor.
Kişinin bireysel yetilerine dayalı meritokratik bir toplum yaratmak adına,liyakata dayalı bir toplum yapısı için eğitim, ülke katma değerinin şaşmaz asal bir parçası ve bu yeni aile yapısında da durumu hiç değişmiyor.
Zaten bu 4 ülkenin dünya ekonomisi içindeki konumlanmasından iş belli değil mi?
Sistemin adı ama sosyalist, ama capitalist, ne olursa olsun, Asya’nın bu 4 ülkesindeki değerler sistemi,eğitimi öncelliyor ve bu sonuç veriyor.