9.06.2019

Hayırlı işler!

+ Bazı sıkıntılı dönemlerde konut / işyeri satışı iyi bir politika olabiliyor. Ancak satış stoku oluşturan gayrimenkul sayısı büyük olunca bu kez evdeki hesap çarşıya uymuyor, satılan ‘yok pahasına’ gidiyor. Nitekim TÜİK'in tapu kayıtları verisi konut satışlarında bir gerileme olduğunu söylüyor. KDV ve tapu harcı indiriminin de çok etkili olmadığı görülüyor. Bu durumda 2’nci el konumunda olan gayrimenkul satışı yapmaya karar vermeden önce dikkatli olun, iyi düşünün diyeceğim. Buna karşılık ikinci el araç pazarını ‘çok olumlu’ etkileyecek bir düzenleme yapıldı. 1 Nisan sonrası araçlara "eskpertiz" yaptırmak zorunlu hale geldi. Bu güven ortamı, hem alıcı hem satıcı kanadında güven ortamı yaratacak. Bu nedenle satış tercihi işletmenin araba parkından başlamalı. Perakendecilik için her zaman için filo kiralama yapabilirsiniz.

+ Yeni ürün arayışlarından ders çıkarmalıyız: Ekonomist dergisinde bir kuruluşun (Kipaş Holding) kenevir elyafı üretme kararını okuyorum. Kipaş, kenevir bitkisinden elde edilen iplikleri döşemelik grubu kumaşlarına uygulayacak. Kenevir elyafının çok geniş kullanım alanı konusunda tüm KOBİ Dünyası'nı araştırma yapmaya davet ediyorum. Yine bir başka kuruluş (Pastel byYılmazipek) "fillsens" markasıyla çevreci, sürdürülebilir bir teknolojiyle üretilen bir kumaş geliştirmiş ve bunu bir uluslararası zincire satmayı da becermiş. Yarasını kolay kolay saramayacağımız Soma Maden Faciası sonrası geride kalan kadınlar "Soma Artisans" adıyla renkli el işi süslemeler gerçekleştşirmeye başlamış. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği bu olayı organize etmiş, Beymen'de bunları ürün kompozisyonuna eklemiş. Somalı şehitlerin geride bıraktığı 40 kadının el emeğiyle işlenmiş nakış ve desenlerle bezeli montlar da artık piyasada. Bu işte emeği geçenlere "aklınıza sağlık" diyorum. 
Özetiyle, sıkıntılı dönemler, yaratıcı / yenilikçi işlerin doğurganlık dönemidir. Eskiler ne diyor: Kötü komşu kişiyi mal sahibi yapar! 
Klasik ürünlerden çıkıp yeniyi ve farklıyı düşünmenin dönemini yaşıyoruz, hatırlatmak istiyorum. 

+Emin Alper bir bağımsız sinemacı, daha açık anlatımıyla tam bir KOBİ'ci. İlk filminden bu yana hep başarılı filmler yapıyor, ödül alıyor. Son olarak 38. İstanbul Film Festivali'nde "Altın Lale Ödülü"nü aldı. Filminin adı "Kız Kardeşler". Kadın kahramanları "besleme" (evlatlık). Türkiye sinemasında hiç işlenmemiş bir konu. Artvin Yusufeli'sinin Havger köyünde çekilmiş. Alper şunu diyor: Bizim gibi bağımsız filmler yapan insanlar için ödüller çok önemli bir tanıtım kaynağı. Fakat çoğu zaman ödüller de yeterli olmuyor. Bağımsız filmlerin seyirciye ulaşmasının önünde büyük problemler var. Son derece başarılı, bol ödüllü filmlerimiz 10-20 bin seyirci bulmakta güçlük çekiyor. 
Şimdi bir kez daha bir KOBİ sıkıntısı dile gelmiş oluyor...
Üretmek değil, satmak! Başarının gizemi burada düğümlü. 
KOBİ Dünyası, ne yaparsa yapsın, öncelikle "Satar mı?" sorusunun cevabını düşünmek zorunda...

+UBER adlı dijital taksicilik şirketi halka açıldı... The Wall Street gazetesinden öğrendiğim, hisse birim değeri 45 $ ve bu açılmadan umulan kaynak 84 milyar $. Ancak şirketin son 12 ayda 3.7 milyar $ zarar etmesinden sonra, halka açılmada sıkıntı yaşanabileceği ifade ediliyor. Teknoloji teknoloji derken bu türden şişirme şirketlerin macerasını pür dikkat izliyor, vergi ödeme bilinci, çalışanlarının sosyal güvenlik saygısı anlamında "Bakalım daha neler göreceğiz?" diyerek, merakla bekliyorum.

 

ETİKETLER; konut politika gayrimenkul

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar