25.10.2025
Yazar olarak siyaset eyleminin içinde anımsadığım 3 isim var: Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Çetin Altan ve Kemal Anadol.
Ege ve Milli Mücadele üstüne yazdığı Büyük Ayrılık, Kasırga ve En Uzun Gün yetkin romanlarıyla tanıdığımız Anadol, bu kez bizi Hoşça Kal Midilli (Yakın yay.) romanıyla selamlıyor.
Anadol’un romancılığında çok sevdiğim bir yön var: Yazdıkları ‘’roman’’ ama bu romanlar bire bir belgelere dayanıyor. Anadol, bu romanında da tarihi hallaç pamuğu gibi atıyor, 1912-1922 arasını anlatıyor. Romanın 47 sayfalık birinci bölümü bizi romanın ana kişilerini ortamını yaşamaya hazırlıyor.
Ana roman kişisi, dudak uçuklatan bir öykünün kahramanı olan adanın Türk nüfusundan İzzet Kapakçı. Katıksız, tam bir yurtsever…
Ama ulusal sınırlar içinde kalmayan bir yurtsever… Yurtseverliğini Yunanistan-Türkiye toprakları arasında dokuyor. Jean Jaures‘in çok sevdiğim yurtsever tanımıyla ‘’Enternasyonalizmin çoğu yurtseverliği güçlendirir, enternasyonalizmin azı yurtseverliği azaltır ‘’nda yazıldığı şekliyle…
İzzet, Türk-Yunan Mübadelesinde Midilli adasını Rum kızı ve büyük aşkı Evgenia uğruna terk etmiyor,’’Bir anda ve hızla denize atladı, karaya doğru yüzmeye başladı.(…) Yarım saat kadar yüzdü. Karaya çıktı ve onu bekleyen Evgenia’ya sarıldı.’’
İzzet, Evgenia ile evlenecek,bu uğurda Hristiyan olacak,zenginleşecek, bir ‘’anti-mübadil’’ve zeytinyağı fabrikatörü olarak ‘’Lesvos’un saygın ve sözü dinlenir kişilerinden biri olmuştu.’’
Roman buraya dek sanki bir aşk öyküsüdür..
1941’de faşist Almanya’nın Yunanistan’ın bütünü gibi Midilli adasını da işgali, İzzet’in, yeni adıyla Lefteris’in yaşamını değiştirecektir.
Adanın faşist işgalinden kurtuluşu için ağırlığı Yunanlı komünistlerin oluşan direniş örgütü, Türkiye topraklarına, Anadolu’ya silahlı eğitim görmeleri için Rum gençlerini kaçırmaktadır. İrtibat görevi yurtsever ‘’Türk’’ İzzet üstlenir.
Türkiye’nin 2. Dünya Savaşı’ndaki özgürlükten yana bu etkin duruşunu yazarımız Kemal Anadol çok saydam biçimde belgelemektedir.
Yurtseverliğin zaman zaman ağır bir bedeli vardır: İzzet bir ihbarla yakalanır ve 1942’de faşistlerce kurşuna dizilir.
Gerçek yurtsever İzzet+Lefter’in hazin öyküsüyle bezenmiş Yunan Direnişi, sonuçta faşistleri 1944’de ülkelerinden kovar.
Sonrasında, Hoşça Kal Midili’de anlatıldığı şekliyle Churchill- Stalin arasındaki Avrupa paylaşımında, Yunanistan, İngiltere’nin egemenlik alanına terk edilir. Direniş, yeni İzzet’lerini arayarak yoluna devam edecektir…
Kemal Anadol’u tarihin sayfalarını aralamadaki bıkmaz çabası ve cesareti için kutlamak istiyorum.
İzzet’in öyküsü kuşkusuz biliniyordu ama bunu yazılı belgeye dönüştürme yetisini ‘’o‘’ kullandı.
Belge-roman,Hoşça Kal Midilli’yi alın, okuyun.
Eminim, sonrasında ‘’kapı vizesi’’nden yararlanarak Midilli’ye gitmek isteyeceksiniz. ‘’Türk’’ İzzet ve ‘’Yunanlı’’ yurtseverler için Çamaki mevkinde dikilen anıtı ziyaret edin.
Burada, Türk-Yunan Dostluğu’nun harcını döken sınır tanımaz gerçek bir yurtseveri İzzet-Lefteris Kapakçı’yı selamlayacaksınız.
Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü sahibi olan Sayın Anadol!
Romanınız ivedi Yunanca’ya çevirilmeli.
Türk-Yunan barış harcını dökmekte politikacı geri kalıyor, siz /biz, üstümüze düşeni yapalım…
NOT 1: Fransız E. Cumhurbaşkanı Sarkozy 5 yıllık hapis cezasını çekmek üzere hapse girdi. Hücresi 9 m2. Sırada Brezilya ve Peru E.Cumhurbaşkanları var.
NOT 2: KKTC’de yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’’ın ilk işi ‘’tüm halkın davetli olduğu’’ bir Yeni Dönem Resepsiyonu düzenlemek oldu.
NOT 3: Eskişehir BŞ Belediyesi Gürer Aykal Uluslararası Orkestra Şefliği Yarışması düzenledi.Yarışma, Haziran 2026’da yapılacak.


